Merhaba bu yazımda sizlere barajlar ve hesler yüzünden sular altında kalan kültürel değerlerimizin önemini anlatacağım.İlk olarak barajlar ve hesler hakkındaki düşüncelerimi dilegetireceğim.Barajlar ve hesler kültürel değerlerimizi sular altında bırakmasının yanı sıra balık ve kuş popülasyonlarını da kötü etkiler yani kültürel miraslarımızı kötü yönde etkiler. bu konudaki fikrim hes ve barajlar yerine farklı enerji üretim merkezleri kullanılabilir.
Bence kesinlikle kültürel miraslarımız barajlara göre çok daha önemlidir.Ben Hasankeyf’i ve Zeugma’yı gören birsi olarak bu kadar değerli yerlerin bir avuç elektrik için heba etmeye deyecek yerler olmadığını söylüyorum.devlet hasankeyfde yaşayanlar ama evleri sonradan sular altında kalan insanlar için birbirinin tıpatıp aynısı olan evler yapıyor bence burada oturmak onlar içinde yorucu ve sıkıcıdır.Aynı zamanda kültürel kayıplar yeni nesillerin kültürel faydalanmalarını dahada geriye çekmektedir.Zeugmadaki mozaik eserleri dünyaca bilinen eserlerdendir burada yaşayan medeniyetler bu eserlerle tarihimizi yansıtmaktadır.Hasankeyf ise Türk insanının uzun bir süre yaşamış olduğu elektriğin en son geldiği yerlerden biridir.Turistlere tur rehberliği yapan Hasankeyf’in son taş evlerinde oturan insanlar da vardır.Barajın yapısından dolayı yer yer kuraklıklar da mevcuttur. Baraja karşı çıkan bir çok protesto yapılmıştır.Bunlara karşın devlet gözlerini yummuş ve bu çalışmalar böyle devam etmiş.
Hasankeyf medeniyetimizi anlamamızda çok büyük önem arz eder. Aynı şekilde Zeugma mozaikleride öyle bu kadar değerli eserlerin,yerleşim yerlerini korunmasız olması Türk halkını genel olarak utandıran bir yapı buna benzer olarak:Kuş Adası ,Antalya,Ankara,İzmir gibi bir çok ilimizde aynı sorunlar yaşanıyor.Yaşanan durumlara halk ne kadar tepki gösterse de bu duruma çağre bulunamıyor.Sadece barajlar olarak değil organizasyon sıkıntılarıylada bu tarz önemli tarihi yerler elden gidiyor .Barajlara dönecek olursak benim fikrim tarihi alanların korunması açısından barajların tarihi alanların üzerine yapılmaması yönünde olur. bu düşünce yapısı gelecek nesillerin bunları öğrenmelerine engel olur. Bu tarz barajların bir dahaki seferlere daha verimsiz yerlerde olması daha iyi olacaktır.Barajlarda üretilen elektriğin de illerde ve ilçelerde kullanılması daha verimli olur. Yani tarihi eserlerimiz ve şehirlerimiz barajlardan çok daha önem arz eder.tarihi kültürel bir Türkiye sunarsak gelecek nesiller için daha kültürlü bir Dünya bırakabiliriz.
Sonuç olarak tarihi eserlerimiz şehirlerimiz ve kültürümüzü çok iyi korumamız gerekir. Bunu yapabilmek için tarihi alanlarımızı çok iyi koruyup bu alanlara baraj veya onlara zarar verecek hiçbir tesis yapmamalıyız. Bu tarz bir düşünce ile ileriki nesillere daha iyi kültürel bilgiler ve tarihi bilgiler aktarabiliriz.