Yeni Gezegen

Bugün yorucu bir gündü. Herkes neşeyle dolaşıyor ve şarkılar söylüyordu. Gökyüzü değişik renklere bürünmüş, yıldızlar gözüküyordu. Turkuaz, mavi, mor renkler gökyüzünde ışıl ışıl parlıyordu. Hava yine karanlık ve ılıktı. Burası çok güzel bir gezegen. İnsanların önceden yaşadığı gezegen Dünya’ymış. Orada hayat bittikten ve pislikten yaşanmaz hale geldikten sonra buraya gelmişiz. Üzerinden tam 700 yıl geçmiş. Biraz etrafı dolaştıktan sonra arkadaşlarımla buluştum ve biraz sohbet ettim. Ondan sonra biraz dinlenmek için kristal mağarasının yolunu tuttum. Oraya vardıktan sonra aşağıya indim ve bir uçan koltuğa oturdum. Etrafta rengarenk elmaslar ve madenler vardı. Onlardan yayılan ışıklar yüzüme ve koltuğuma vuruyordu. Kristal kadar temiz akar su metrelerce aşağımdan akıyordu. Işık saçan ve öten böcekler etrafımda uçuyordu. Bir süre huzur bulduktan sonra düğmeye bastım ve yeryüzüne geri çıktım. Uzun bir sürüşten sonra evime döndüm. Neyse ki en sevdiğim yemeği marketten almıştım. Hemen onu ultra ısıtıcıya koydum ve salisede yemeğim pişti. Masaya oturdum ve en sevdiğim programı açtım. Yemeğim bittikten sonra biraz oyun oynadım. Uzay gemisi simülasyonunu açtım ve gözlüğümü taktım. Bir süre oynadıktan sonra eve ailem geldi ve birlikte sohbet ettik. Sonra biraz oyun oynadık ve eğlenceli vakit geçirdik. Artık yatma vakti gelmişti. Hemen lambamı aldım ve aşağı kata indim. Yatağımı kurdum ve uzay projektörünü açtım. Biraz bekledikten sonra uyuya kaldım ve huzurlu bir uyku çektim.