Yeni bir okula başlayacaktım. Heyecanlıydım ama çok da değil. Neyse ki şansıma, voleyboldan tanıdığım birkaç arkadaşım da o okuldaydı; böylece yalnızlık çekmeyecektim. Geçen seneden burada olan bir arkadaş, “Bu okulda ayda beş tane, en az elli kelimelik yazı yazmamız isteniyor, haberin olsun.” dedi. İçimden “Elli kelime az.” diye düşündüm.
Tabii şans bu ya, yakınımızdaki başka bir çocuk bu konuşmayı duymuş ve lafa girdi: “Sen elliyi düşünüyorsun ama sekizlere haftada 150 kelime yazdırıyorlar, haberin var mı?” dedi. Yanındaki çocuk da ekledi “Bir de öyle rastgele yazamıyorsun, öğretmenin verdiği cümleyi de katman lazım.”
Bir yandan şaşkındım, bir yandan da biraz üzülmüştüm. “Acaba bu çocuklar abartıyor olabilir mi?” diye düşündüm ama yine de Türkçe öğretmeninden duymak istiyordum. Tam o sırada öğretmen beni yanına çağırdı ve cümlemi söyledi “Hayatımda verdiğim en güzel karardı.” Şimdi bu cümleyle ne yapacağımı bilemedim. Bağırmak istedim, “Bu nasıl bir cümle?!” diye ama tabii ki içimden geçirdim sadece.
O çocuklara dönüp “Haklıymışsınız.” bakışı attım, onlar da “Biz demiştik.” der gibi baktılar. Günün geri kalanında çok bir şey düşünmedim, bu Türkçe ödevini daha sonraya bırakmaya karar verdim, nasıl olsa ilk günümdü. Eve gidince hemen kitap okuyup test çözdüm ve yattım. Evet, hayat zor değil, çok kolay da değil ama bu dünyada yaşamak, seçebilsem vereceğim en güzel karar olurdu.