Veganizm veya veganlık nedir? Bunu bir tanımlama yardımıyla cevaplayabiliriz. Veganizm çok genel bir tanımlamayla hayvan kaynaklı herhangi bir besinin tüketilmemesi demektir. Bu kategoriye balık yememek, süt içmemek,deri kıyafet giymemek ve et yememek gibi örnekler verilebilir. Fakat bu kelime nereden geldi ve insanlar neden sebepsizce et yemeği bıraktı? Vegan kelimesi ilk olarak 1944 yılında “The Vegan Society” adındaki topluluğun kurucularından Donald Watson tarafından ortaya atılmıştır. Türkçeye ise 1990 yılında bir gazete yoluyla geçmiştir. İnsanlar ise vegan olmayı sağlık, çevre ve etik nedenler dolayısıyla tercih etmiştir. Bu nedenler tabii ki bu kadar yüzeysel değil fakat şu anlık bu tanımlamalar yeterli olacaktır. Fakat bu nedenlerin içinden bir tanesinin çok ciddi ve üstünde durulması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Bu konu ise çevre. Kim ne derse desin çevrenin hepimizi ilgilendiren bir husus olduğu reddedilemez bir gerçek. Soluduğumuz hava, beslendiğimiz toprak ve içtiğimiz su çevrenin temel yapı taşları. Yediğimiz besinlerin hepsinin arkasında bıraktığı bir sera gazı emisyonu var. Nedir bu sera gazı emisyonu? Sera gazları genel olarak fosil yakıtların kullanılması sonrası çıkan birtakım gazlardır ve sera gazları sera etkisini artırır. Dolayısıyla iklim değişikliğine yol açar. Gelin biraz da bu sera gazlarına bakalım. Aşağıda gördüğünüz tablo Birleşmiş Milletler‘in kendi sitesinden alınmıştır. Fakat tablo İngilizce olduğu için kavramları burada çevireceğim.
Kilogram gıda başına düşen kilogram cinsinden sera gazı emisyon miktarı.
Beef – Sığır eti
Lamb – Kuzu eti
Shellfish – Kabuklu deniz ürünleri
Cheese – Peynir
Fish – Balık
Pork – Domuz eti
Poultry – Kümes hayvanları
Eggs – Yumurta
Rice & Grains – Pirinç ve tahıllar
Milk – Süt
Tofu – Tofu(Soya peyniri)
Legumes – Baklagiller
Breads & Pastas – Unlu mamüller
Fruit – Meyveler
Vegetables – Sebzeler
Nuts – Kuruyemişler
Yukarıda gözlemleyebildiğimiz üzere “Beef” yani sığır eti listenin başında. Bu da demek oluyor ki sadece 1 kilogram sığır eti yemek için 70.6 kilogram sera gazı ortaya çıkıyor. Ne kadar da ilginç değil mi? En yüksek vegan gıdaya baktığımızdaysa sadece 3.6 kilogram olduğunu görüyoruz. Sadece bu tablo bile veganizm fikrinin ne kadar sürdürülebilir olduğunu gösteriyor.
Sağlıklı bir gelecek için çevre kirliliğinin asgari düzeyde tutulması gerektiği konusunda hepimizin hemfikir olduğunu düşünüyorum. Bu durumda ise ne yazık ki yukarıda gösterdiğim gibi birkaç çalışma da hayvan kaynaklı ürünlerin gün geçtikçe çevreyi kirlettiğini gösteriyor. Bunlara örnek olarak University of Colorado Boulder‘da yapılan bir çalışmada şu kelimeler kullanıldı: Hayvancılık, dünyadaki azot oksit emisyonunun %65’ini üretiyor ve bu gazın küresel ısınmaya etkisi karbondioksitten 296 kat daha fazla. Bu konuyla alakalı örnekler gittikçe artıyor fakat daha fazlasına kişisel olarak bakabilirsiniz.
Bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda 2030 yılına kadar herkesin vegan olması gerektiği düşüncesine varıyoruz. Gelin bunun için bir de sağlık açısından kanıt gösterelim. University of Oxford‘dan alınmış bir metin şunları belirtiyor: Vegan beslenme şekli genellikle doymuş yağ oranı düşük, lif oranı yüksektir ve veganlar ortalama olarak et yiyenlere göre daha zayıftır, kan kolesterolü ve kan basıncı daha düşüktür ve bunların hepsi sağlık açısından yararlıdır.
Gördüğünüz üzere 2030’a kadar herkesin vegan olması gerektiği fikrini 3 farklı kaynak yardımıyla destekledik. Bu sayede çevre ve sağlık açısından aksi takdirde yaşamın sürdürülebilir olmadığına kesin bir kanaat getirebiliriz.
Umarım sizin için yararlı bir yazı olmuştur.