“2030 yılına kadar herkesin vegan olması gerekiyor. Aksi takdirde dünyada yaşam sürdürülemez.” ifadesine katılmıyorum. Asıl konuya geçmeden önce bu sözcüğün tam olarak anlamını bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Vegan, süt ürünleri ve yumurta dahil olmak üzere hayvansal kaynaklı gıdaları tüketmeyen kişidir. İlk başlarda garip karşılansa da zaman ilerledikçe veganların sayısı artmaya başladı. Şu an Türkiye’de yaklaşık 620.000 tane vegan bulunuyor. Veganların temel amacı hayvansal gıdalardan uzak durarak hem sağlıklı beslenmek hem de hayvanları ve çevreyi korumaktır. Hayvanları ve çevreyi koruma kısmına ben de katılıyorum ama bunun için tek seçeneğimiz vegan olmak değil. Bu düşüncemi kanıtlamak için birtakım araştırmalar yaptım ve sonuçlarımı sınıflandırdım. Sizinle bunu paylaşmaktan mutluluk duyarum.
Sağlık açısından elbette vegan olmanın vücudumuza olan yararlarını görmezden gelemeyiz ama yararları zararlarını umursamamamız gerektiğini yadsımaz. Uzun süre vegan beslenenlerde protein yetersizliğine bağlı olarak çeşitli hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Oxford Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre veganlarda kemik kırılmasının ve B12 eksikliğinden kaynaklanan felç riskinin daha fazla olduğu kanıtlandı. İktisadi açıdan et, süt ve yumurta tüketiminin sıfırlanması ekonomi için olumlu bir şey gibi görünse de aslında talebin sona ermesi ile hayvancılık sektörü sürdürülemez olacak. Geçimini bu yolla sağlayan çiftçiler ise bir çıkmaza düşecek. İşsizlik nedeniyle pek çok ülkede ekonomik sorunlar yaşanacak, zaten kıtlık problemi ile yüz yüze olan fakir ülkeler hayvansal tüketimin ortadan kaldırılması ile ölüme terk edilmiş olacak. Kültürel olarak Türkiye, ABD, Avusturya gibi et tüketiminde ilk 20’de yer alan ülkeler için bu tüketimi sıfıra indirmek bir hayli zor olacak. Özellikle ülkemizdeki gibi kültürün bir parçası haline gelmiş, masamızdan eksik edilmeyen ve mutfağımızın baş tacı olan et yemeklerinden vazgeçmek bir çocuğun elinden oyuncağını almak gibidir. Çevresel olarak da olumsuz yönleri bulunmaktadır. Bazı bitki bazlı gıdaların yetiştirilmesinde diğerlerinden daha fazla kaynak kullanılması gerekebilir. Araştırmalara göre Kaliforniya’da sadece bir badem yetiştirmek üç galondan fazla su kullanılır. Avokado ve kuşkonmaz da fazla kaynak gerektiren gıdalar arasında yer alır. Ayrıca kahve, kakao ve palm yağı en yüksek sera gazı yayan ürünlerdendir. Bu ürünler atmosferdeki sera gazı oranını artırarak küresel ısınmayı tetikler. Pirinç de büyük bir su ayak izine sahiptir ve su basmış pirinç tarlalarında yaşayan bakteriler atmosfere metan gazı yayar. Metan gazı da küresel ısınmayı olumsuz yönde etkiler.
Yukarıda da bahsettiğim gibi gelecek yıllarda kaynaklarımız azalabilir ama ben bunun engellenmesi için vegan olmamız gerektiğini düşünmüyorum. Elimizden geldiğince önümüzdeki seçenekleri değerlendirerek kendimize daha güzel bir gelecek hazırlayabiliriz. Vegan olmadan da hayvanları koruyabiliriz, çevremize karşı duyarlı bir insan olabiliriz ve bilinçli bir şekilde davranabiliriz. Geleceğimizin sürdürülebilir olması yemek tarzımıza bağlı değildir, davranış şekillerimize bağlıdır. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Kaynaklar:
https://www.bbc.com/turkce/vert-fut-37487046
https://zafergazetesi.org/haber/16972851/dunyada-bir-anda-herkes-vegan-olsaydi-ne-olurdu
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-60668342