Biz, sanatın Batı`daki gibi bir tek dışa dönük bir estetik çaba olmadığına dair bir inanç içerisindeyiz. Karşımızda, destanları yazılmamış olan Anadolu dururken, başka sanatlarda yer aramayı anlamıyoruz. Bizim için hakiki sanat, bu topraklardan ve halktan beslenmelidir.
Denizlere ve ırak kıyılara tanık olmak, yabancı şehirlerde sanat aramak yerine, kendi köylerimizin taşlı yollarında yürümek, Anadolu’nun saf ve temiz insanlarına dokunmak gerekir. Batı’nın taşlarla dolu yollarında koşmaya çalışmaktansa kendi topraklarımızın bereketini görmeliyiz.
Gururla bakmamız gereken, bize ait olan bir dünya var; Anadolu’nun yemyeşil vadileri, dağları, köyleri… Bütün bunlar, sanatın gerçek kaynağıdır.
Biz, sanatın halktan kopuk bir oyun değil, halkın içinden çıkan bir hakikat olduğuna inanıyoruz. Batı’nın sahte sanatına özenmektense, Anadolu’nun saf ve doğal güzelliklerinden ilham alarak hareket etmek bizim sanat anlayışımızdır.