Sanat

Biz, başka bir sanat anlayışını benimsemiyoruz; çünkü karşımızda, henüz yazılmamış bir destan gibi duran Anadolu var. Bu toprakların hikayelerini, türkülerini yaşatmak ve sanatımıza taşımak amacıyla bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Lakin seninle aynı yolda yürürken, bir noktada yollarımızın ayrıldığını fark ediyor ve sana yolun açık olsun diyoruz. Anadolu’nun her köyü, her kasabası, birer sanat eseri misalidir. Bu toprakların içinde yatan güzellikleri keşfetmek, bunları inceleyip sanata yansıtıp, entegre etmek bizim için en büyük görev. Sanatı, geçmişten gelen köklü değerlere dayandırmak ve halkın sesine kulak asarak, bu sanat anlayışını gerekliliği ile sürdürmek, bizim için en önemli görevdir.Anadolu’nun her köyü, her kasabası, birer sanat eseri gibidir. Bu toprakların derinliklerinde yatan güzellikleri keşfetmek, bunları inceleyip sanata yansıtmak bizim için en büyük amaç. Sanatı, geçmişten gelen köklü değerlere dayandırmak ve halkın sesine kulak vererek, bu sanat anlayışını layıkıyla sürdürmek, bizim için en önemli görevdir.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Sanat” adlı şiirinde sanat anlayışı, Anadolu’nun kültürü ve halkın değerleriyle ilişkilendirilebilir. Şiirin dörtlüklerinde vatan sevgisi, değerlerimiz ve ulusal bilincin sanatla harmanlanması gerektiği vurgulanır fakat bu vurgulanış şiir olarak yazılmasında ve düz  yazı olarak yazılmasında değişiklik gösterir.Şiirde, güçlü çağrışımlarla dolu bir dil kullanırken, düzyazı daha açık ve doğrudan bir anlatım sunmaktadır.  Şiirde kullanılan “yazılmamış bir destan” gibi bahsetmeler, düzyazıda daha anlaşılır bir hale gelir. Şiir, özlülük ve akıcılık açısından daha yoğun bir etki yaratırken, düzyazı duruluk ve yalınlıkla öne çıkararak kendini ortaya atar. Şiirde örtük ,gizlenmiş, anlamlar yer alırken; düzyazı bu anlamları açıklığa kavuşturur ve inandırıcılığı daha da çok artırır. Şiirin doğal akışı düzyazıda da korunmuş, ancak daha doğrudan bir anlatım tercih edilmiştir.

(Visited 2 times, 1 visits today)