Yıl 2012, Aralık. 2040 yılına gitmiştim. Oldukça ürpertici bir yıldı. Gittiğim yer Ankara’ydı. Teknoloji artmıştı fakat doğal kaynaklar çok azdı. Yollar havaya çıkartılmış, hayvanlar robota dönüştürülmüştü. İnsanlar da aynı şekilde çok tuhaftı.
2012 Ankara’sında herkes çok huzurlu, çok nazik, doğal kaynaklar bol ve hayvanlar da canlıydı. Bu durum beni çok korkutmuştu. Çünkü gelecekte bu kadar rahat yaşayamayacağımı orada anlamıştım. Bu yolculuğun pek de uzun sürdüğünü söyleyemem. Çünkü hemen 2012’ye geri dönüp şu anki fırsatlardan yararlanmayı istemiştim.
Ailemle vakit geçirdim, hayvanları korudum, suyu boş yere kullanmazdım ve de en önemlisi insanlara iyi davrandım. Çünkü eninde sonunda biz de 2024’e girecektik fakat belki şimdiden bu davranışları düzeltirsek belki gelecekte olan durumlarda biraz da olsa kaynaklarımız kullanılabilir.
Bu yaşananları gördükten sonra bir daha geleceğe yola çıkmadım, sadece geçmişe gittim ve inanın ki gelecekte yaşanan her şeyden daha iyiydi. Örneğin, insanlar birbirine ne olursa olsun selam veriyorlardı ve asla kavga etmiyorlardı. Bu nedenle davranışlarımızı artık değiştirmemiz bir ihtimal ile daha iyi olabilir.