Pelin arkadaşı Alya ve aileleri ile pikniğe gitmişti.
Pelin ve Alya dolaşırken, küçük bir mağara gördüler, içerisi çok güzeldi. Korkusuzca içeri girdiler. Alya” Pelin sessizce yere bakar mısın? Ben mi yanlış görüyorum yoksa ayağımın dibindeki altın bir bileklik mi? “dedi. Pelin toz içerisindeki bilekliği aldı ve hemen üzerindeki tozu sildi. Bileklik çok eski görünüyordu. Tarihi bir eser olabilirdi. Pelin ve Alya hemen ailelerine bilekliği gösterdi. Birlikte arabaya binip en yakın müzeye gittiler. Yetkililere bilekliği teslim ettiler. Aradan birkaç hafta geçti. Televizyon da bir haber gördüler, bileklik müzede sergilenmeye başlamıştı. Pelin ve Alya gördüklerine inanamadı, müze yetkilileri bilekliğe Pelin ve Alya’nın adını vermişlerdi.