Arkadaşlarımla laboratuvarda çalışıyorduk. Herkes farklı iksirler ve elementler bulmaya çalışıyordu. Bir arkadaşım bana en etkili iksiri yapan kazanır diye oyun oynatmaya çalıştı. Bu çok tehlikeli olduğu için kabul etmedim ama büyük baskılar üzerine kabul ettim. Herkes bizi izliyordu. Bulduğum her şeyi şişenin içine atıyordum ve karıştırıyordum. En sonunda o sarı, ben gri ve mor karışımlı bir iksir yaptım. Arkadaşım iksiri yere attı ve bir anda buharlar çıktı. Bu iksir buhar yaratıyordu. Herkes alkışladı ve sıra bana geldi. Çok heyecanlıydım. Çok riskli olsa da iksiri içmeye karar verdim. İçtikten sonra karnımda garip bir şeyler hissettim ve bayıldım. Birkaç gün sonra uyandım. Hastanedeydim ve bir yatakta yatıyordum. Herkes etrafımdaydı ve bana bakıyordu. Biraz ayıldıktan sonra doktorlara ne olduğunu sordum. Hiç böyle bir şey ile karşılaşmadıklarını ve içimde çok tehlikeli bir şey olabileceğini söylediler. Çok endişeliydim. İçimde büyük bir pişmanlık ve utanç vardı. Bir gün etrafta alarmlar duydum ve ne olduğunu merak ettim. Bir banka soyuluyordu. Polisler içeri girmememi söyledi ama ben girdim. İçeride bir sürü maskeli suçlu vardı ve hepsi bana bakıyordu. Lobide rehineler vardı ve tavanda bir bomba vardı. 52 saniyesi kalmıştı ve geriye sayıyordu. İçimde anormal bir güç hissettim. Bir anda damarlarım morlaştı ve büyüdüm. İnsanları kurtarmak için hemen bombaya koştum ve onu aldım. Sonra dışarı koştum ve bombayı tama atacakken bomba elimde patladı. Herkes şok olmuştu ağlayanlar, sevinenler ve şaşkınlar vardı. Bir anda yerdeki çukurdan çıktım. Kameralar bana bakıyordu ve herkesin ağzı açık kalmıştı. Üstümde bir tane bil çizik yoktu. O gün belediye başkanı bana bir madalya verdi ve şehrin kahramanı seçildim. Suçlular ise sonradan tutuklandı.