İnsanın Mucizesi

İnsan, evrendeki en büyük mucizedir. Bütün hücrelerimiz, duygularımız ve düşüncelerimiz, hepsi birer mucizedir. Ancak bu mucizelerin farkında olmayanlar, sanatın derinliklerine inemezler. Şair, ressam veya müzisyen olmak  insanın içindeki mucizenin farkına varabilmesini gerektirir. Mesela şiir yazmak, sadece kelimeleri sıralamak değil, evrenin gizemini ve insanın mucizesini anlamaktır. Şair, şiirlerini yazarken aynı zamanda duygularını ve düşüncelerini de kağıda döker. Sanatın her dalında, insanın içindeki mucizeyi keşfetmek vardır. Ressam, resim yaparken tüm duygularını, düşüncelerini yani kısacası bütün iç dünyasını tuvale döker. Sanat, insanın iç dünyasını dışa yansıtan bir aynaya da benzetilebilir. Müziğin büyüsü de insanın içindeki mucizeyi duymanın başka bir yoludur. Müzisyen, notaları rastgele seçmez, ruhunun derinliklerindeki seslere, duygularına ve düşüncelerine kulak verir. Ve müzisyen, bu sesleri notalara dönüştürerek, evrenin ve insanın mucizesini ifade eder.

Sanatçı, sadece kendi iç dünyasına odaklanmaz. Sanatçı, evrenin gizemini, insanın içindeki mucizeyi anlamaya çalışır ve bunu sanatın derinliklerine yansıtır. Onun eserleri, insanı düşüncelere sokar, insanın iç dünyasını geliştirir ve insanın mucizelerini keşfetmesini sağlar. Çünkü sanat, sadece kelimelerde, tuvallerde veya notalarda değil, insanın içindeki sonsuz potansiyelde gizlidir. Ve ancak bu potansiyeli ve mucizeyi keşfedenler, gerçek bir sanatçı olabilirler.

(Visited 13 times, 1 visits today)