PRENSESİN MACERASI

Bir zamanlar bir ülkede iki tarafa ayrılmış bir yer bulunuyormuş, birinci(1.) taraf zenginler, ikinci (2.) taraf fakirlermiş. Fakirlerin en fakir ailesi köyün en ağaçlık bölgesinde yaşarmış. Ama bu gün bu aile için çok farklı bir gün olacakmış. Anne;

– Pelin, sessizce ve yavaşça yere bakar mısın? Pelin;

-Ben mi yanlış görüyorum yoksa ayağımın dibindeki bir altın bileklik mi?

Pelin anladı ki komşu köyde bir kraliyet partisi olacak yada özel kraliyet avına çıkalacak. Pelin bilekliği evirip çevirmeye başladı sonra bileklik açıldı ve bir ava çıkılacağı belli oldu Pelin avın nedenini biliyordu kaybolan prensesi arayacaktı. Pelin teste girdi özellikle okçulukta başarılı olduğu için ava katıldı annesi Pelin’i öptü Pelin;

-Anneciğim seni hayal kırıklığına uğratmayacağım eğer prensesimiz kaybolmasaydı köyleri ikiye bölmezdik prenses Tiana dönünce biz de eski halimize kavuşucağız. Pelin yola koyuldu iki(2) arkadaşı da onlarlaydı Pelin, Sinem ve Lina birlikte aynı çadırda kalıyorlardı. Ertesi gün düzlük bir yere ulaştılar. Pelin bir ip ucu buldu, bu ip ucu prensesin bir saç teliydi grubun başkanı bir lise kızıydı fakat prenses kaybolduğundan beri parasız oldukları için liseye gidemiyordu grubun başkanı kızın ismi Emily’di. Emily laboratuvar işlerinde harika olduğu için çantasını içinden birkaç malzeme çıkardı. Hemen saçı bir formülün içine koydu  biz odun toplarken diğerleri çadır kurdu fakat Emily sadece formülün işe yaramasını bekliyordu, sonunda her şey hazır olunca Emily bizi çağırdı saç bir toza dönüşmüştü prensesi bulmak için parmağımıza bir tutam saç tozu alıyorduk, üflüyorduk sonra toz gitmemiz gereken yolu parlatıyordu. Bir kaç kez bu işlem sayesinde yolumuzu buluyorduk bir gün toz neredeyse bitmek üzereydi ki Emily bir karışım sayesinde tozun dört kopyasını çıkardı. Bir gün yürürken karşımıza bir aslan çıktı tam o sırada Prelin’ in altın bilekliği parladı bunun ne demek olduğunu henüz bilmiyorduk bir süre aslanı nasıl atlatacağımızı düşündük sonra Lina bir şey fark etti aslanın elinde bir diken vardı Lina onu çıkardığı an aslan bir bilmeceye dönüştü bu bilmecede bir sonraki ip ucunun yeri belirtiliyordu ama diğer bilmeceleri de çözüp bulmamız lazımdı. Aslan dan sonra bileziğin ip ucu bulurken parladığını anladık aslında kimse saç ip ucusun çözerken parladığını görmemişti ama her er karda parlamış olması gerekiyordu. Biz prensesin peşindeyken bizi takip eden bir cadı vardı bu cadı prensesi kaçırana hizmet ediyordu. Hadi geelin birazda cadının şatosunda ne olup bittiğini öğrenelim. Şatoda bir sürü cadı, şövalye, dev, sihirbaz ve daha neler neler vardı hapsi efendileri Karanlık’ a güveniyordu fakat burada enteresan bir şey vardı hepsinin gözü kırmızıydı yani efendileri onları büyü ile kontrol ediyordu. Aslında hizmetçilerin ve koruyucuların hepsi iyi kalpliydi hatta bir cadı bütün dünyaya para, su, barınak, giysi, oyuncak, ev ve bahçe göndermişti o yüzden cadının kalbi zor dayanıyordu, hizmet ederken eski zamanları hatırlamaya çalışıyordu bu yüzden efendisi Karanlık hem bir kapsülün içinde kontrol ediyordu hem de ona her bir saatte büyü yapıp kalbini kötüleştiriyordu. O sırada hizmet eden cadılardan biri bilmeceleri değiştirip Pelin ve arkadaşlarını çıkışı olmayan ormana yönlendirdi. Pelin ve arkadaşları oradan çıkma yolu ararken Karanlıkların efendisi çok mutlu bir şekilde onları izliyordu iki(2) gün boyunca çıkmaya çalışan kızları izlemekten sıkıldığı için sihirli zombiler yaratıp ormana gönderdi, böylece kızlar çıkmaya çalışacaktı hemde zombilerden kaçmak zorunda kalacaktı o sırada dünyada kalan tek süper kahraman Sunny(güneşli) olaydan haberdar olmuştu ve Pelin’in altın saatine bir kaç korunaklı kıyafet, çıkış için bir iksir,ve uçan kanatlar gönderdi. Pelin ve takım bunlarla çok kolay kurtuldular sonra Sunny onlara kötülerden bahsetti eğer prensesi bulmak istiyorlarsa önce kötüleri bulup, onlardan kurtulup, prenses için kötülerin efendisi Karanlık’ a  doğruyu söyletip prensesin saklandığı yeri bulmaları gerekiyordu fakat Sunny hala kimseye süper kahraman olduğunu söylememişti. Bir tek yardımcısı April(Nisan) biliyordu. Kızlar ararken Karanlık sinsi planının yıkıldığını öğrenince herkesi yanına çağırdı. Karanlık;-hepinizi ikiye bölücem burada yüz(100) kişiyiz benimle birlikte yüz bir(101) kişiyiz elli(50) kişi kızların peşinden koşacakielli(50) kişi(100/2=50) şu süper kahramanı bulup ya yok edecek ya da bana getirecek. Hatta şöyle yapalım süper kahramanı bulmaya gidenler özce onu yok etmeye çalışın baktınız olmuyor ya da mümkün değil bana getirin, ama eğer hiç dövüşmeden ya da üşenirseniz sizi dikenli odaya kapatırım diyip hah hah hah diye gülmüş. O konuşmadan sonra herkes işe koyulmuş. Pelin ve arkadaşları uzun süre boyunca bir şey yemedikleri için çok acıkmış fakat yiyecek çantasına baktıklarında hiç bir şey görememişler.Tam o sırada Sinem’in aklına bir fikir gelmiş Sunny’den mesaj geldiği zaman isme tıklayacak ve onun evine gitmek bir mesaj arıyacaklardı ve ya ondan yiyecek göndermesini isteyeceklerdi. İkisini de deneyen  Pelin bir(1) gün sonra bir kutu dolusu yiyecek ile dolu bir bavul buldu üstünde Sunny yazıyordu Pelin yiyecekleri incelerken içinde kopya tozu buldu böylece hiç açlık çekmeyeceklerdi. O sırada Sunny evine gelen zombiler, cadılar, sihirbazlar ve devlerle uğraşıyordu. Ertesi gün Emily bir çığlık attı ve herkes uyandı çünkü onlarından kamp alanında zombiler, cadılar, devler, sihirbazlar vardı. Pelin hemen kanatları hatırlattı takım uçtuğunda rahatlamıştı fakat rahatlıkları çok sürmedi cadılar ve sihirbazlar süpürgeleri ile kolayca uçabiliyordu sonra Emily herkese güç iksirini verdi bunu içtikleri an güçleri oldu Lina hemen herkesi içine alacak bir baloncuk yaptı o kadar büyüktü ki içinde bir kaç yatak ve mutfak vardı lina son gücüyle balonun patlama süresini bir(1) aya aldı artık herkesin içi rahattı Lina bir saat sonra tekrar iksiri içip güçler kazanabilirdi fakat Emily balonun açık olması fikrini beğenmedi o yüzden balona pencere ekleyip diğer yerleri boyadı(kapattı).Pelin ve Sinem2in aklından tuvaletimizi nereye yapacağız diyen karakterler geçiyordu .Sinem ve Pelin birlikte balonu büyütüp bir banyo ekledi fakat balon büyüyünce patlama süresi azaldı bu yüzen Pelin ve Sinem bir hafta daha ekleyerek yine bir(1) aya tamamladı. Cadılar,sihirbazlar,zombiler ve devler beklemekten sıkılmıştı o yüzden efendileri Karalık’ın yanına döndüler fakat dönmekle baya büyük bir hata yaptıkları için  efendileri Karanlık onları dikenli odaya kapattı o sırada Sunny savaşmaktan bayılmış bir halde yerde yatıyordu. Efendilerine götürmek üzere bir ip bulmaya gittiler fakat Sunny aslında bayılmamıştı sadece taklit yapmıştı hızlıca kaçarken Pelin ve arkadaşlarına rastladı. Ve kızlar Sunny’ide yanlarına aldılar bir sonraki ip ucunu bilen Sunny onlara sihirli şelaleye gitmeleri gerektiğini söyledi. Kızlar o kadar heyecanlıydı ki balon daki patlağı fark etmedi. Sunny savaşmaktan sonra kalan son gücünü kullandı ve balon yani kızlar kurtuldu fakat Sunny o anda hayata gözlerini kapadı kızlar hala güldükleri için fark etmediler fakat son anda Lili adındaki kız birinin(Sunny)yanlarında olmadığını fark etti. Kızlar baktıklarında onu yerde yatarken buldu. Emily hemen bir iksir ile onu kurtarmaya çalıştı ama nafile olmuyordu işte artık bir şans vardı oda prensesi bulmaktı. Bir gün Emily düşünürken bir fikir buldu hemen bu fikri uyguladı. Artık kötülerin  yiyeceklerinde iyilik iksiri vardı ve sarayları yoktu. Yeek yiyen tam tamına yüz(100) kişi iyi kalpli olmuştu kızlarda bir mağaraya varıp taşa dönüşmüş olan prenseslerine bir iksir arıyorlardı ve Emily bir kaç karışımı karıştırarak çözüm buldu ve prenses kurtuldu ayrıca prenses sayesinde Sunny de kurtuldu kızlar ve prenses geri köylerine ışınlandı artık köylerindeki mutluluğa diyecek yoktu sihri bilezik o köyün müzesinde saklanıyor.

(Visited 7 times, 1 visits today)