Bir milyon yıl önce bugün, günlerden çarşamba, öğleden sonra saat dokuz elli beş yani dinozorların yaşadığı zaman. İlk başta dinozorların nasıl yemek yediğini içtiğini öğrenmek için dinozorların yanına gittim. Etçillerin diğer hayvanların boğazlarını keskin dişlerini kullanarak boğduğuna tanık oldum. Beni de boğazlamasınlar diye hemen tüm gücümle koşarak kaçtım. Ama otçullar tam tersine keskin olmayan dişleriyle kısalar yerdeki otları yiyerek uzunlar ise yüksek ağaçlardaki yaprakları yiyerek beslendiğine tanık oldum. Şansıma zaman makinesine dönerken yolumu kaybedip bir ilkel kabileye rastladım. Kabile reisi beni çok güzel karşıladı hatta benim için şölen bile verdi. Kabiledeki insanlar konuşmayı bilmediği için el hareketleri ile konuşmak zorunda kaldım. Benimle yiyecek ve içeceklerini paylaştılar. Bana en güzel yatağı verdiler. Uyanınca yanıma yiyecek ve içecek alıp zaman makinesiyle 3 saatte kendi zamanımıza döndüm.
Zaman Makinesiyle Bir Yolculuk
(Visited 14 times, 1 visits today)