Sabahın ilk saatleri … Güneş ışığı gözüme vuruyordu. Benden gözlerimi açmamı istiyor, beni rahat bırakmıyordu. Ben de inatçı bir keçi gibi direniyordum – daha doğrusu direnmeye çalışıyordum. Vazgeçmeyecektim, yapamazdım bu yüzden kafamı yastığa gömdüm. Uykuya tam dalıyordum ki annem odama dalıverdi. Kararlı adımlarla yanıma yaklaştı. Beni yataktan kaldırmaya çalıştı ama ben annemin bütün çabalarına rağmen yataktan kalkmadım. Kalkmadığımı görünce deliye döndü ve yorganımın bir ucundan tutup yere attı. Sonra, iki ayağımı birden tutup çekmeye başladı. Beni tuvalete kadar sürükledi. Sonunda yataktan kalkmıştım.
Babam bu olaylara şahit olmuştu. Annemin bu davranışları onu çok kızdırmıştı. Anneme bağırmaya başladı. Annem de altta kalacak bir insan olmadığından o da ağzından ateş püskürtmeye başladı. Bu kaos beni içten içe yiyordu. Buna bir son vermeliydim o yüzden aralarına girdim.
Babamın yüzündeki ifadeyi hiç unutamayacağım. Ne yapacağını bilmiyordu. Karısı ona bağırıyor kızı ise buna bir son vermesini istermişçesine acıklı gözlerle bakıyordu. Ortamın bunaltıcı havasından uzaklaşmak isteyen babam beni kucağına alıp annemden uzaklaştırdı. Beni mutfağa kadar kucağında taşıdı. Mutfağa ulaşınca kucağından indirip saklambaç oynamamızı önerdi. Ben de anın heyecanıyla hemen “Evet!” dedim. Babamın ebe olmasını ve yirmiye kadar yavaş bir şekilde saymasını istedim. Aklımda bir plan vardı: Yatağın altına saklanacaktım.
Hızlı ve minik adımlarla merdivenlerden çıkıp yatağımın altına girdim. Babam saymayı bitirince odama geldi çünkü en sık saklandığım yerin yatağımın altı olduğunu biliyordu. Ben yatağın altında kıkırdıyor ve babamın beni bulamayacağını düşünüyordum. Meğersem babamın başka planları varmış. Hiç beklemediğim bir anda birden yatağın örtüsünü kaldırması ile birlikte beni buldu. Ben sobe olmak istemediğim için bir haşımla yatağın altından çıktım ama çıkarken dizimi yatağın paslı demir ayağına taktırmışım. Yatağın altından çıkınca her tarafın kan olduğunu fark ettim. Çocuk aklımla ne olup bitiğini anlamamıştım ama babam etrafta bağırarak koşuyordu.
Annem odaya girdiğinde karşılaştığı sahne karşısında şaşakalmıştı. Yetişkin bir adam kızının yarasını kapatacak bir yara bandı ve yerdeki kanları temizlemek için bir bez ararken kanın görüntüsüne dayanamayıp bayılmıştı. Annem beni kucağına alıp banyoya götürdü. Orada yaramı temizleyip gereken müdahaleyi yapıp odaya geri döndü ve babamı ayılttı. Neyse ki babam iyiydi.
Günün sonunda herkes mutluydu ve gülüyordu. Bir aile olarak her şeyi birlikte atlatmıştık ve bu olay arkaya baktığımızda gülebileceğimiz bir hatıra olmuştu.