Odun toplama görevi bana verildi. Odun toplarken kaybolduğumu fark ettim. Sonra “Eyvahhh!” dedim, çok korktum. Kendime odunlardan bir çadır yaptım sonra o çadırın içine girdim. Daha sonra ışığı çadırın yukarısına bağladım ve parmaklarımla kartal yaptım, gölgem kartala benziyordu. Biraz oynadıktan sonra bir baktım ki gece olmuş, uyudum. Sabah olur olmaz bir harita çizdim, sonra hemen çadırı katlayarak yola koyuldum. Sonra yoluma bir ayı çıktı, boz ayı! O bana kükreyince ben de ona onun kadar güçlü kendi ses tonumla karşılık verdim. Çünkü bunun işe yarayacağını biliyordum. Bir belgeselde bunun işe yaradığını izlemiştim. Sonra ayı düşündüğüm gibi korkup bütün hızıyla kaçtı!!! Bir baktım ki yolum dümdüz, bir kez daha yukarı baktığımda ağaçların köklerinden ayrılarak yoluma düştüğünü gördüm, çok korktum! Sonra bir anda bütün hızımla koşmaya başladım, bir baktım ki yolumda hiçbir şey yok! Gideceğim yeri görebiliyordum, yoluma koşmaya başladım. Sonra bir anda durdum çünkü tam karşımda bir aslan vardı! Aslanı görünce koşmaya başladım, bir ağaca tırmandım, aslan benim ağaçtan inmemi bekledi. Bir süre sonra beklemekten sıkıldı ve gitti.
Ben de koşarak evin yolunu buldum ve eve gittim.
Eve gelince başıma gelenlerin hepsini anneme anlattım. Annem tabi ki de inanmadı. Sonra bir baktım ki geç olmuş, hemen yatağıma doğru koştum çünkü çok yorulmuştum. Yarın normal bir güne başlayacaktım.
Mete.