Ormanda Bir Gün

Ormanda kaybolduğumuzda ilk başta içimde bir panik hissi uyandı. Arkadaşlarımın seslerini duymak için etrafıma bakındım, ama hiçbir izleri yoktu. Yalnızca ağaçların sessiz fısıltıları ve uzaklardan gelen yabani hayvanların çıtırtıları vardı.Karanlık bastırdığında, çevremi saran sessizliğin içinde kaybolmuş hissettim. Ancak zamanla, doğanın bu sessiz şarkısına uyum sağlamaya başladım. Hareket etmek yerine oturup dinlemeye başladım. Yıldızlar gökyüzünü süslerken, ateş yaktım ve gölgelerin dansını izledim.Gece ilerledikçe, hayatta kalma içgüdüsü güçlendi. Yiyecek ve su bulmalıydım. Sabahı karşılamak için odun toplamak zorundaydım. Birkaç yıldızın yardımıyla yönümü belirledim ve ormana doğru adım attım.Karanlık ormanın içine adım attığımda, her adımda doğayla daha da bütünleştiğimi hissettim. Kollarım çalıların arasında kayboldu, ayaklarım toprağa basarak onunla iletişim kurdu. Doğanın ritmi, içsel sessizliğimi doldurdu.Odun toplarken, ormanın yaşam enerjisi beni sarhoş etti. Her dalı kırarken, her kuru yaprağı toplarken, doğayla bir bağ kurduğumu hissettim. Böylece, kaybolmanın korkutuculuğundan ziyade, doğayla olan bu bağın gücünü deneyimledim.Sabah güneşi doğarken, yorgun ama huzurlu bir şekilde kamp yerine döndüm. Arkadaşlarımın endişeli yüzlerini görürken içim biraz burkuldu, ama onlara ne kadar kısa sürede döndüğümü görmek onları rahatlattı.O gece, kaybolmanın korkunç bir deneyim olmadığını öğrendim. Doğa, bize sadece hayatta kalmayı değil, aynı zamanda içsel huzuru da öğretiyor. Ormanda geçirdiğim bu gece, hayatım boyunca unutamayacağım bir deneyim olarak kalacak.

(Visited 7 times, 1 visits today)