BİR GECE

Bir gece arkadaşlarımla kampa gitmiştik. Odun toplama görevi en yakın arkadaşım ve bana gelmişti. Hemen hazırlanıp ormanın derinliklerine doğru ilerledik. Orman o kadar büyüktü ki fakat hiç odun bulamadık. Biraz daha dolandık ama o anda kaybolduğumuzu fark ettik. İlk başta kaybolduğumuzu anlamadık çünkü her yer birbirine benziyordu. Anladığımızda değişik sesler geliyordu. Kurt, köpek, rüzgar, su, kurumuş yapraklar sadece bazılarıydı. İkimiz de korkmuş, birbirimize sarılıyorduk. Hemen telefonumu açtım ve panikle navigasyonu açmaya çalıştım ama internet çekmiyordu. Sonra kamptaki diğer arkadaşlarımızdan birini aradık, sesi kesik kesik geliyordu. Çok korkmuştuk. Geri dönemeyeceğimizi düşündüğümüzde 112’yi aramak aklıma geldi. Hemen 112’yi aradım. Arkadaşımla konuştuğumda internet daha kötüydü. 112 ile konuştuğumuzda başımıza geleni anlattık. Burada bir nehir vardı, sonuçta su sesi de geliyordu. Nehir olduğunu da söyledik ve heyecanla gelecek ekibi bekledik. Fakat ekiplerin gelmesi çok uzun sürecekti çünkü burası şehre çok uzaktı. Ayrıca sonrasında ormana girip bizi bulmaları gerekiyordu ve biz çok acıkmıştık. Yakınlara biraz bakındık ve güzel bir dut ağacı bulduk. Uzanabildiğimiz dallardan dutları topladık ve yemeye başladık. Dutlar gerçekten o kadar tazeydi ki hiç pazardan aldıklarımıza benzemiyordu. Sonrasında yemeyi bırakıp biraz dinlenmeye karar verdim ve gözlerimi kapatıp biraz uyudum. Uyandığımda 112 ekibi gelmişti! Bizi hemen aldılar ve hastaneye götürdüler çünkü gece takılıp düşmüştük. 112 ekibi olmasaydı belki de ne yapardık…