O yaz tatil için Selimiye’ye gitmiştik. Tatil dönüşü annemle babam çalıştıkları için her sabah beni anneannemlere bırakıp akşam alıyorlardı. Daha beş yaşındaydım. Anneannemlerin evinin arkasında bir tenis kortu vardı ve evde sıkıldığımda oradaki çocuklarla spor yapmak ve eğlenmek için can atıyordum. Bir gün anneannem elimden tutup beni tenis kortuna götürdü ve beni kursa yazdırmak istediğini söyledi. Tenis hocası, yaşımın küçük olduğunu ve raketi tutmak için kaslarımın henüz yeterli düzeyde güçlenmediğini söyledi. Bu benim için çok önemli bir andı ve o andan sonra tek hedefim çok çalışıp bir an önce raketi tutabilecek güce sahip olmaktı. Bunu yapabileceğimi biliyordum çünkü benim başaramayacağım şey yoktur. Bol bol bisiklete bindim, sitedeki basket sahasında basket oynadım, beslenmeme çok dikkat ettim. Kış geçti, vazgeçmedim ve mayıs ayında anneannemle tekrar tenis hocasıyla görüşmeye gittik. Hocalar, vücudumun çok gelişmiş olduğunu buldu ve artık raketi tutabileceğim müjdesini verdiler. O kadar mutlu oldum ki derslere hemen başladım. Aralıksız dört yıl tenis oynadım, şu anda lisanslı bir tenisçiyim ve kendimle gurur duyuyorum.
AZMİN ZAFERİ
(Visited 14 times, 1 visits today)