Tarihte farklı insan toplulukları, bölgesel ve küresel bağlamda etkili olan birçok salgın hastalıkla mücadele etmiştir. Salgın hastalıkların önlenmesi konusunda bazı devletler tedbir almakta geç kalmış; bazıları ise erken önlem almaya çalışmıştır. Teknoloji ve tıpın gelişim göstermesiyle bu tür hastalıkların tedavi yöntemleri, ilacı veya aşısı bulunmuştur. Fakat ülkemiz olan Türkiyenin de mücadele ettiği gibi daha önce hiç karşılaşılmamış olan enfeksiyon ve hastalık türleri insanların üzerinde kalıcı sağlık sorunlarına hatta binlerce insanın can kaybına sebep olmuştur. 2019’un sonlarında ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan Covid-19 ülke ve dünya çapında en son geçirdiğimiz pandemiye en iyi örnektir.
2019’un sonlarında Çin’de ortaya çıkan virüs tüm dünyaya bölge bölge çok hızlı bir şekilde yayılmıştır. Neyse ki ülkemiz tedbir alma konusunda bazı ülkelere kıyasla daha hızlı davranmıştır. 2020 Mart ayında ülkedeki ilk vakayla karşılaşıldıktan sonra ülkemizin belirli bölgelerinde bazı kısıtlamalar getirilmiş ve hızla artan vaka ve ölüm sayısı ile bu kısıtlamalar genişlemiş, tüm ülkeyi kapsamıştır. İlk alınan önlemlerden biri olan ve vaka sayısının artmasında çok büyük rol oynayan okullar kapanmıştır. Ve tarihte bir ilk olarak ‘’Online Eğitim’’ sistemi uygulamıştır Türkiye. Devam ettirilmeye çalışan eğitimin yanında durumun ciddiyetinin farkında olmayan gençlere,enfeksiyonun bıraktığı hasarın daha çok olduğu yaşlılara kademeli kapanmalar gerçekleşmiştir. Ve tüm pandemi sürecinin halka tüm gerçekliğiyle yansıtılmamasının üzerine belirli kaynaklardan vakaların, can kayıplarının bilinenden çok daha fazla olduğu birçok kez sosyal medyada gündem olmuştur. Bununla beraber can kayıplarının da vermiş olduğu korkuyla halk, yöneticilere çokça tepki göstermiştir.
Pandemi süreci kısıtlamalar ve esnetmeler ile 2022 yılında tamamen sona ermiştir. Ortak alan diyebileceğimiz her yerin belirli saatler içerisinde kullanılması hatta bir süreliğine hiç kullanılmaması, kapalı olan her yerde maske takma zorunluluğu, izin verilen saatler dışında sokağa çıkılması, hastanelere sayıyla insan alınması,koruma aşısı olunmadığı sürece seyahat edilmemesi gibi durumlar şuan günümüze baktığımızda hepimize çok uzak ve farklı geliyordur mutlaka. Ekonominin üzerindeki büyük etkiyi de unutmamak lazım. Maske, dezenfektan fiyatlarına zam yaparak fırsattan istifade insanların kötü durumundan yararlanan tedarikçilerin yaptıkları da unutulmadı tabii ki. Kapanma haberleri geldiği gibi stok yapmaya başlayan ailelerin ne kadar evde kalıcaklarını bilmemenin verdiği belirsizlik ile alınan koli koli erzaklardan doğan karmaşa hâlâ akıllarda. Günümüze baktığımızda sanki bunlar hiç yaşanmamış ve hepimizin çok az bir kısmını hatırladığı bir rüya gibi gelmiyor mu size de?
Okullardaki öğrencilere yapılan testler sonucu pozitif tanısı konulan çocukların eğitimden geri kalması ve içeriğini hiç bilmediğimiz ilaçların alınmaya zorlanması. Online eğitimin yüzyüze eğitime kıyasla çok daha verimsiz ve esnek olması. Ülkemiz ve milletimiz her açıdan pandemi sürecinden etkilenmiştir ve eski hayatlarımıza döndüğümüz gibi günlük yaşantımızda sıradan gelen şeylerin değerinin anlaşılması ve kıymete binmesi pandeminin bizler üzerinde bıraktığı etkilerden en iyisi diyebilir.