Biz öğrenciler zamanımızın büyük bir çoğunluğunu okulda geçiriyoruz. Hatta bazen evimizde geçirdiğimizden de fazla vakit geçiriyoruz. Yani okul aslında bizim ikinci evimiz de denebilir. Peki durum böyleyken neden öğrencilerin büyük bir çoğunluğu okulda bulunmaktan bu kadar mutsuz? Öğrencilere sorulduğunda çoğunlukla sınavlar, dersler ve projelerden kaynaklandığı cevabını alabiliriz. Peki bu sorun okul ortamında değişiklikler yapılarak çözülebilir mi? Bir öğrencinin okuldan ayrılmak istememesi, her gün okula heyecanla gelmesi sağlanabilir mi?
Evde olmanın en güzel yanlarından birisi rahat hissetmektir. Çoğu öğrencinin hemfikir olduğu bir konu ise haftanın büyük bir kısmını bir sandalyede oturarak geçirmenin pek de rahat olmadığıdır. Bu durum öğrencilerin daha çok yorulmalarına, dikkatlerinin dağılmasına ve motivasyonlarının düşmesine sebep olabilir. Evlerimizdeki rahatlığı bizlere tam olarak sunamasa bile bence rahat bir okul ortamının en önemli unsurlarından biri rahat sandalyelerdir. Aynı zamanda küçük bir uyku arası için mükemmel bir çözüm denebilir, tabi derslerde olmamak şartıyla.
Benim için önemli olan bir diğer unsur ise etrafımın düzenli, renkli ve canlı olmasıdır. Hiç kimse renksiz, dağınık bir ortamda herhangi bir şey yapmak için gerekli motivasyonu bulamaz. Bu durumun bir okul ortamı olduğunu düşünürsek durum daha da kötü. Hayatımızın en önemli bilgilerini öğrendiğimiz bu ortam eğer bize gerekli motivasyonu sağlayamıyorsa bu, büyük sorunlar yaratabilir. Bu yüzden bence bir okulda sınıfların, sıraların, dolapların, araç ve gereçlerin renk seçimi çok önemlidir.
Bu tarz değişikliklerin yanı sıra öğretmenlerin tavrı da çok önemlidir. Okulu hapishane gibi görmektense, ikinci bir ev gibi görmemizi sağlayabilecek en önemli faktör öğretmenlerdir. Hepimizin öğrenci hayatında bir dersi sevdiren, her gün okula giderken heyecanla gitmemizi sağlayan bir öğretmeni olmuştur. Hatta bazen okuldan ayrılmak bile istemez insan. Bu yüzden ister okul renksiz olsun, dar, kalabalık, dağınık olsun; eğer bu tür öğretmenlere sahipsek o karmaşanın içinde bir güzellik bulunabiliyor.
9 yıllık öğrencilik hayatımda birçok kez okul ve sınıf değiştirdim. Gittiğim her okulda farklı bir deneyim yaşadım. Kimi okula sürünerek, kimi okula ise koşarak gittim. Fark ettim ki en mutlu hissettiğim zamanlar, sevildiğimi ve önemsendiğimi hissettiğim zamanlardı. Fark ettim ki okulda mutlu olmak için o kadar da ulaşılması zor şeylere ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan en temel şey sevgi.