Dürüstlüğün Zaferi
Pekin, üniversite sınavına hazırlanan normal bir kızdı ama onu farklı yapan bir şey vardı. Pekin küçüklüğünden beri yalan söylemeyi beceremiyordu. Her seferinde yalan söylemesi gereken bir durumla karşılaştığında elleri titremeye, vücudu ise terlemeye başlıyordu. Ağzından çıkan kelimeler karışıp gidiyordu. Bu özelliği Pekini çoğu zaman zor durumlara soksa bile, dürüstlüğü ve doğruluğuyla yaşamını sürdürmeyi tercih ediyordu.
Bir sabah her gün yaptığı gibi okuluna gitmek için evden çıkan Pekin, onu bekleyen olaylardan habersizdi. Evinin önünde onu bekleyen servise atladı ve gününe böylece başlamış oldu. Her şey iyi giderken bir anda bulunduğu servis kaza yaptı. Bu kaza çok küçük bir kazaydı ama Pekinin geç kalması için yeterli olucak bir talihsizlikti. Okula gittiğinde geç kaldığı için müdür yardımcısının yanına gitti ve neden geç kaldığını düzgünce açıkladı. Müdür yardımcısı Pekin’in dürüstlüğünü takdir etti ve sınıfa geçmesine izin verdi çünkü Pekin’in asla yalan söyleyemediğini herkes biliyordu. Saatler geçti ve Pekin okuldan sonra bir kafeye oturmaya karar verdi. Pekin bir masaya oturup kitabını okumaya başladı ama masadaki bir cüzdan onun gözünü kaptı. Bu cüzdanın içine bakıp herhangi bir isim bulup bulamayacağına bakmak istedi. Cüzdanın içinden Derin adlı genç bir kızın kimliği çıktı. Aynı zamanda bir kağıdı yazılı telefon numarası çıktığını gören Pekin zaman kaybetmeden numarayı çaldırdı. Genç bir kadın açtı ve cüzdanın ona ait olduğunu söyledi. 10 dakika içinde aynı kafeye uğrayacağını orada buluşabilceklerini söyledi. Dürüstlüğü için Pekin’e ne kadar minnettar olduğunu da eksik etmeden telefonu kapattı. Pekin, Derinle buluştu ve cüzdanı teslim etti. Pekin, kafeden ayrıldıktan sonra yeni kitaplar almak için aynı meydanda olan kitap dükkanlarına uğramaya karar verdi. Kitap dükkanında biraz gezindikten sonra istediği kitapları seçip kasaya doğru yöneldi. Ödeme işlemini yaparken, Pekin kasiyerin ona fazladan para verdiğini fark etti. Hemen kasiyeri dürüstçe uyararak parayı geri verdi. Kasiyer Pekin’in dürüstlüğünü çok takdir etmişti. Kitaplarını aldıktan sonra yola koyulan Pekin, yolda arabasının arızalandığını söyleyen bir kadınla karşılaştı. Kadın onu evine bırakıp bırakamayacığını sordu. Pekin, kadına üzülmüştü ama onunda henüz kendine ait bir aracı olmadığınında farkındaydı. Kadına dürüst bir şekilde ona maalesef yardımcı olamayacığını söyleyerek oradan ayrıldı. Kadın, Pekin’in dürüstlüğünü takdir etti ve yollarını Pekin ile ayırdı. Pekin, uzun bir yoldan sonra evine varmıştı. Çok yorulmuştu bu yüzdende hemen koltuğa serilip sosyal medyada gezinmeye başladı. Gezinirken ona birkaç saat önce mesaj atan arkadaşının mesajı ile karşılaşmış oldu. Arkadaşı ona verdiği çikolatanın hâlâ Pekin’de olup olmadığını sormuş. Pekin biraz düşündükten sonra çıkolatanın arkadaşına ait olduğunu unutup yediğini itiraf etmiş. Arkadaşı çikolatası için üzülsede Pekin’in dürüstlüğünü takdir etmişti.
Gün sonunda, Pekin yatağına uzandığında, dürüstlüğünün ona her zaman yol gösterdiğini ve en zor durumlarda bile en iyi seçeneği seçmesine yardımcı olduğunu fark etti. Pekin, dürüstlüğünün onun en büyük kahramanı olduğunu düşündü ve içten bir gülümsemeyle uyuyakaldı