Merhaba! Ben Neslican Tay. Konuşmayı ve yazmayı çok seven bir insan olarak önce kendimi tanıtmakla başlıyorum. Şu anda 20 yaşındayım ve Bahçeşehir üniversitesinde psikoloji bölümünü okuyorum. Henüz hazırlık sınıfındayım. Bir yandan İngilizce öğrenip diğer yandan tedavi olmaya çalışıyorum. Eğer bilmiyorsanız tedavim kanser tedavisi. Çok uzun yollardan geçtiğim şu anda bile atlatamadığım ve her daim beni vurmaya çalışan fakat benim sonuna kadar direneceğim bir şeydir bu. Bu kanser sürecim önce bacakta yaşadığım küçük sızılarla başladı. Çok hareketli bir insan olduğum için ve sporla uğraştığım için kimse bunun bir kanser olacağını düşünmedi, inanın ki ben de düşünmedim. Hatta üstüne üstlük bunun kaslarımla alakalı bir problem olduğunu düşündüler. Yanılıyorlardı, hepimiz yanılıyorduk. 13 Mart 2017’de yani üniversite sınavımdan iki hafta önce bacağımda bir tümör olduğunu ve sarkom kanseri olduğumu öğrendim. Tabii ki sınava giremedim. Tedavilerle birlikte üç kilo aldım ve tümör küçülüyor diye ailecek çok mutluyduk. Tümör bize kelimenin tam anlamıyla ters köşe yapıp daha fazla büyümüştü. Ameliyatla bacağımı kaybetmek zorunla kaldım. Hastaneden çıkışta bir bacağım yoktu. Ufak bir bacak sızlamasının bu raddeye geleceğini bilmiyordum. Doktorun elindeki siyah poşeti gördüğümde şoka girdim. Onun bacağım olduğunu düşünmek acıma acı katıyordu fakat ben güçlü bir kadındım. Ameliyattan iki hafta sonra şortumu giyip makyajımı yapıp alışveriş merkezlerini gezdim. İnanılmaz zevk vericiydi. Hayatı kaybettiğime hiçbir zaman inanmadım. Ben bu hayatı hak ediyorum çünkü hayatım için bacağımı kaybettim. Yazmak gerçekten hayatımın bir parçası olmuştu. Aynı şekilde artık konuşmalar yapmak da öyle olmuştu. TEDx konuşmasına çıktım ve birçok söyleşiye katıldım. Aradan çok süre geçmeden üçüncü kanserime yakalandığımı öğrendim. Bu kanser benim peşimi bırakmak istemiyordu. Her altı ayda bir yeniden yakalanıyordum. Eğer bu kanser inatçıysa ben ondan da inatçıydım! Artık üniversiteyi kazanmam gerekiyordu ve bu kanserin bana engel olmaması gerekiyordu. Dediğimi de yaptım. Sınava girdim, eğilemediğim için dik oturarak soruları çözdüm ve elimden geldiğince hepsini tamamladım. Sonuç olarak üniversiteyi kazandım. Fakat bu son kanserime kemoterapi işe yaramamaya başladı. Doktorlar artık daha fazla üzerime gelemiyorlardı çünkü daha ağır kemoterapi alacak gücüm kalmamıştı fakat ben çok güçlü bir kadındım. Herkes böyle söylüyordu. Ben Demir Kadın’dım, ben Neslican Tay’dım! Çevremde her ne kadar kansere kötü bir hastalık gibi bakan olsa da bunun bir grip gibi bir şey olduğu kaçınılmazdı. Tıpkı bir grip gibi bu da gelip beni bulmuştu işte. Son kanserimi de zaman geçince doktorlar yardımıyla ve hatta en çok kendimin yardımıyla atlatmıştım. Benim başaramayacağım şey yoktur demiştim size!
Ben Güçlü Bir Kadınım!
(Visited 13 times, 1 visits today)