8 Mart sabahı uyandı. Güne her zamanki gibi başladı. Hazırlandı ve evden çıktı. Dışarıya çıktığında ilk başta tesadüf olduğunu düşündüğü bu durum gerçeği anlayınca onu korkuttu. Dışarıda hiç erkek yoktu. Simitçi kadındı, otobüs şoförü kadın, taksiciler kadın, herkes kadın…
Telaş içinde yürümeye devam ediyor aynı zamanda erkeklerin nereye kaybolduğunu, nereye gittiklerini düşünmeyi bırakamıyordu. Etrafta kimse bu duruma şaşırmış veya ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibi durmuyordu. Erkeklerin olmamasına rağmen etrafta işler hiç aksıyormuş gibi de gözükmüyordu fakat buna karar vermek için saatin erken olduğunu, ilerleyen zamanda daha net belli olabileceğini düşündü. İşe giderken bir yandan yürüyor bir yandan ise kadınların normalde yapmasına alışık olmadığımız meslekleri kadınların nasıl üstesinden geldiğini bakıyordu. Arada kendini bir rüyadaymış gibi veya bir büyünün içinde olmadığına inandırmaya çalışıyordu çünkü etrafın bir günde bu kadar değişmesi nasıl mümkün olabiliyordu. Toplu taşımadaki herkesin de kadın olduğuna şaşırdıktan sonra iş yerinde de herkesin kadın olduğunu görünce şok üstüne şok geçirdi. Erkeklerin iş yerine bile gelmeyeceğini tahmin etmiyordu çünkü gelmedikleri her gün izinlerinden gidiyordu ve bunu sadece o güne özel olup olmadığı bile bilinmiyordu. Erkekler o gün iş yerine gelmediği için doğal olarak erkeklerin iş yerinde yapması gereken bütün işler, projeler, toplantılar kadınlara kalmıştı ve ortalık çok yoğundu, herkes oradan oraya koşuşturuyor molalarını dahi kullanamıyordu. Gün boyunca bu koşuşturma ve tuhaflık devam etmişti. Akşam olup eve gittiğinde aslında bugünün onun için ne kadar tuhaf bir gün olduğunu ve aynı zamanda ne kadar yorulduğunu fark etti. Yatağına uzandığında tarihe tekrardan baktı ve aslında o gün Kadınlar Günü’ydü ve erkeklerin olmayışı sadece bugüne özeldi. Bunu hatırladığına o kadar mutlu olmuştu ki birden yorgunluğu gitmiş gibi hissediyordu. Derin bir oh çekti çünkü erkeklerin olmayışı düzeni aslında ne kadar bozucağını deneyimlemiş olmuştu ama bir yandan ise erkeklerin olmayışı günü çok değişik ve farklı bir yere taşımıştı. Bu durumun en güzel yanı ise kadınların aslında çoğu şeyi çok güzel yapabildiği ve gerektiğinde birbirlerine çok güzel yardım edip dayanışma ortamı oluşturabildiklerini görmekti. Bugün anlaşılan başka bir şey ise herkesin çok çok az bile olsa katkısı, faydasının olduğudur. İster kadın ister erkek olsun fark etmeksizin herkesin yeri olmalıdır.
Etrafta tek cinsiyet olmasının iyi, olumlu yanları varken bir o kadar da kötü, olumsuz yanı vardır ve sadece kadınların veya sadece erkeklerin yapabileceği gibi gördüğümüz mesleklerin aslında her iki cinsiyet tarafından da yapılabileceğini çok iyi anlatan bir gün olmuştu. Bundan sonra insanların yaptığı cinsiyetçi yorumlar bitmişti, herkes aslında yaratılan her şeyin, kişinin bir faydasının olduğunu anlamıştı.