Eskiler

Ailemi görmek için uzun bir yoldan gelmiştim buraya. Uzun zamandır göremiyordum onları. Elime fırsat geçtiği gibi aldım biletimi memleketime. Taksiyle ilerlerken içimdeki heyecanı bastıramıyordum. Bir an önce varmayı istiyordum. Varmıştım. Bir heyecanla açtım taksinin kapısını. Aldım valizimi ve taksinin ücretini ödedim. Uzun süre yüzümde bir gülümsemeyle etrafıma bakındım. Kokusunu içime çektiğimde eskiden kalma ufakta olsa o huzuru hissedebiliyordum. Benim çocukluğum geçmişti burada. Nasıl unutabilirdim burayı, nasıl unutabilirdim buranın kokusunu. Ne anılarım olmuştu burada. Beni ben yapan yerdi burası. Büyüdüğüm yerdi burası. Eskiden oyunlar oynadığım sokakta ilerlemeye başladım. Duygulanmıştım. Bir kaç dakika daha ilerledikten sonra önümde belirmişti o kapı. Heyecanım kat kat daha fazlalaşmıştı. Eğer kontrol edemezsem heyecandan ölecektim. Derin bir nefes aldım. Kapıya doğru ilerledim ve kapıyı tıklattım. Tanıdık bir sesin geldiğini duyduğumda kendime hakim olamadım ve mümkün olduğundan daha fazla heyecanlandım. Annemin sesini duymuştum. Kapıyı açtığında beni görüp sevinçle sarıldı. Bende ona sarıldım. Babamla da sarılınca oturup hasret giderdik. Ama benim için bu yetmemişti. Evet ailemi görmüştüm ve çok mutluydum ama baktığımda doğduğum büyüdüğüm yerin değiştiğini fark etmiştim. Bir kaç saat geçtikten sonra dışarıya bir gezintiye çıkmıştım. Evimizin karşısında her gün oyunlar oynadığım parkın yerine bir apartmanın inşaa edildiğini gördüm. Üzülmüştüm. Benim çoğu zamanım orda geçerdi. Ama şimdi halinde eser kalmamıştı. Biraz daha ilerlediğimde her yaz dondurma alabilmek için sıraya girdiğim dondurmacının bir restoranda döndüğünü, her hafta içi arkadaşlarımla birlikte gittiğim okulun daha büyük ve daha yeni bir hâle geldiğini ve her gün yeni yeni kitaplar okumak için gittiğim kütüphanenin bir alış veriş merkezine dönüştüğünü görmüştüm. Her şey nasılda değişmişti böyle.

(Visited 2 times, 1 visits today)