Mektup

Babam,

Bu mektup size ne zaman ulaşacak meçhul ancak ben size açıklama fırsatı bulamadan,inan ki aniden harp için yola koyuldum. Sana önceden de çekinerek açıkladığım müdafaa arzum gün geçtikçe içimde harlanan bir ateş gibiydi,biliyorsun.Bu mektubu sana yazmamın nedeni de beni anlayabilecek tek insan olman zaten.

Ne olur kızma bana,kızma ki vicdanım rahat olsun,savaşsın “oğlan”ın bu cennet vatan için. Ne olur bırakma göz yaşlarını çıkık. elmacık kemiklerinden,ıslanmasın o tombul yanakların.Ben hür irademle gidiyorum cepheye çünkü kurtuluşa olan inancım tam. Hayalini “oğlan”ın yaşıyor. Duyurulan haberlerin çoğunun gerçeklik payı yok babam o yüzden aldırış etmeyin,gözün arkada kalmasın sakın. Bir sabah lisemize geldiler ve gönüllülerin arasından seçim yaptılar.Herkes gönüllü olduğundan bir hayli uzun sürdü işleri. Bir görseydin o manzarayı,lisenin demir kapısından çıkarken askerlerin bacaklarına yapışıp yalvaranları kurşunu göğüslemek için. Utanırdı gönüllü olmayan. Tutamadım pınarlarımı,salıverdim bu eşsiz görüntü karşısında. Elbette arzumu dile getirmiştim ki vatanını seven bu fırsatı kaçırmamalıydı. Seçilenler arasından ,şükür ki , ben de vardım çünkü küçücük yaşıma rağmen oldukça kalıplıydım. Henüz 14 yaşında olmam herkes gibi görevlileri de şaşkına çevirmişti. İsmimin açıklandığını duyduğum vakit çantamı da alıp okuldan çıktım , okulun bitmesine 30 dk kalmıştı. Eve gelmeden taksim sokaklarında yürüme ve bol bol düşünme fikri fazlasıyla cazip gelmişti bana lakin eve gelişimin seni ve anamı bu kadar kızdıracağını tahmin etmemiştim. Dolaştım durdum taşlı yolların üstünde. Haftalık harçlıklarımı biriktirip yediğim kazandibi bile bana tat veremedi o akşam. Eve vardığımda gecikmemin sebebini açıklamamı istediğinizde ise Ali’yle sohbete daldığımı ve fark etmeden geç kaldığımı belirttim size. Öfkeniz durulduğunda anamın dizine uzandım ve saç tellerimin arasında buklelerime takılan parmaklarının verdiği huzuru kaydettim zihnime hiç silinmemesi için dua ederek. Bu huzur karşısında yenik düşerek uykuya daldım zaten o gece.  Sabah okula gittim ve öğleden sonra gelen atlı arabalarla 45 genç liseli yol aldık. Yol boyunca alımdaydınız ve bu mektubu kaleme almaya başladım.

Hep hayal ettimbu zarf sana ulaştığında zarfı açarken muhakkak titreyecek ellerini, dolu gözlerini. Anamın Ali’den alacağı haberle,o haber benim cepheye gitmem olacak, beraber güne karışacak feryatlarını, kız kardeşimin kazağımla uyuyacağını…Ne kadar azap verici olsa da tasarladım bunları babam. İyi bakın kendinize. Bir gün dönüşümün olacağını hayal edip avutun kendinizi. Seviyorum sizi babam ancak bu sevgi maalesef atanın içinde bulunduğu hali durumu göz ardı etmeme gerekçe olamaz.

Sevgilerimle,

Mustafa

(Visited 8 times, 1 visits today)