Bir sabah Ali uyanıp kendisine kahvaltı hazırladı. Sonra yatağını toparladı, dişlerini fırçaladı, üzerini giyindi ve okul çantasını düzenledi. O kadar güzel bir gündü ki her şeyi tek başına yapmıştı. Zaten anne ve babası “Sen yeter ki iste, başaramayacağın hiç bir şey yoktur.” derdi. Tüm bu hazırlıkları yaptıktan sonra anne ve babasını gidip uyandırdı. Onlarda hazırlanıp, evden çıktılar. Ali’ yi okula bıraktılar. Ali okulda arkadaşlarına “Benim başaramayacağım şey yok.” deyip, sabah erkenden evde neleri tek başına başardığını anlatıyordu. Ali için çok güzel bir gündü. Arkadaşlarından bir olan Ayşe ise; Ali’ yi dinlerken bir anda “Başarısız olacağımız şeyler olabilir.” dedi. Ali, Ayşe’ nin dediklerini umursamadan anlatmaya devam etti. Okulda bir proje vardı. Ali de bu projede yer alıyordu. Fakat bir türlü proje istediği gibi olmuyordu. Başaramamıştı. Ayşe bunun üzerine “Sana demiştim.” dedi. Ali bu projeyi bitirmek o kadar çok istiyordu ki en sonunda Ayşe’ den yardım istedi. Anne ile babasının dediklerini ve Ayşe’ nin dediklerini düşündü. Yeter ki istemek ve yardım almak. Ayşe’ den özür diledi. Bazen tek başına bir şey yapamadığında, yardım alarak başarmak da güzel hissettirmişti. Ama bir çok şeyi de tek başına başarabileceğinin farkındaydı. Proje tamamlandı. Okul bitip eve geldiğinde olanları ailesine anlattı. Başarmak için istemek anneeee dedi ve güldü.
Benim Başaramayacağım Şey Yoktur
(Visited 13 times, 1 visits today)