Balzac’ın alıntısı, sevdiğiniz birinin mutluluğundan mutlu olmanın bir sanat olduğunu ifade ediyor. Bu görüş, empati ve sevgiye dayanmaktadır. Bir insan, sevdiği kişinin mutluluğunu gördüğünde içten bir sevinç ve huzur duyar. Sevdiği kişinin mutluluğu, kendi mutluluğunu artırır ve ilişkileri güçlendirir. Bu şekilde, sevme ve sevilen kişinin mutluluğuna katkıda bulunma duygusu insan ilişkilerini daha sağlam ve anlamlı kılar.
Öte yandan, Tolstoy’un alıntısı, bireyin kendi mutluluğundan başka bir hedefinin olmamasını eleştiriyor. Bu görüş, bencillik ve egoizmle ilgili olarak yorumlanabilir. Kendi mutluluğunu tek hedef olarak belirleyen bir insan, çevresindekilerin ihtiyaçlarını göz ardı edebilir ve başkalarına zarar verebilir. Bu tutum, toplum içinde uyumsuzluğa ve çatışmalara neden olabilir.
Dolayısıyla, hangi görüşün haklı olduğunu belirlemek aslında kişisel değerlere ve yaşam felsefesine bağlıdır. Ancak genel olarak bakıldığında, insan ilişkilerinde empati, sevgi ve paylaşmanın önemi vurgulanırken, sadece kendi mutluluğunu hedefleyen bir tutumun toplumsal uyum ve refahı tehdit edebileceği düşünülür. Bu nedenle, Balzac’ın görüşü, sevdiğiniz kişinin mutluluğundan mutlu olmanın önemini vurgularken, Tolstoy’un görüşü ise bencilliğin ve empati eksikliğinin zararlarını ortaya koymaktadır.