Sizin için sevgi ne demektir? Bu soruyu yüz kişiye sorsak muhtemelen herkesten farklı bir cevap alırız. Ama neden? Çünkü dünyadaki her bir insanın hayat tecrübesi ve hayata bakış açısı farklıdır. Kimine göre sevgi, mutluluğun bireyler arasındaki paylaşımıdır; kimine göre ise sadece karşıdaki insana beslenen yakınlık duygusudur.
Mutluluk ve sevgi birbirini besleyen ve tamamlayan iki kavramdır. Sevgi, insanın kalbinde doğan derin bir duygu ve bağlılıktır. Bu duyguyu paylaşmak karşılıklı destek ve anlayışla büyür. Sevgi mutluluğun temel taşıdır çünkü sevdiğimiz kişilerle geçirdiğimiz zaman bize mutluluk verir. Birlikte yaşanan anılar, sevginin varlığıyla mutluluğu arttırır. Aynı şekilde mutlu olmak da sevgiyi kuvvetlendirir; mutlu bir ruh halindeyken, sevdiklerimize daha fazla sevgi gösterebilir, ilişkilerimizi daha da güçlendirebiliriz. Bu nedenle, sevgi ve mutluluk birbiriyle bağlantılı iki kavramdır.
Balzac’ın “Sevgi sevdiğin kişinin mutlu olduğunu gördükçe, onun mutluluğu ile mutlu olma sanatıdır.” sözüne katılıyorum. Balzac’ın yaklaşımı, sevginin diğer kişinin mutluluğunu görmekle beslendiğini ve bencil olmayan bir şekilde sevmenin önemini vurgular. Bu durum, insan ilişkilerinde fedakarlık ve empatiye dayalı bir yaklaşımı destekler. Tolstoy “Kendi mutluluğundan başka hedefi olan insan kötüdür.” sözüyle kendi mutluluğunu merkeze koymanın bencillik olduğunu belirtir. Bana göre bu hayatta insanların kendi mutluluğu için bir şeyler yapması kötülük değildir. Eğer çevrendekileri mutlu etmek istiyorsan önce kendin mutlu olmalısın. Öte yandan, iki kişinin arasında sevgi bağının olması için fedakarlık ve empati yapılmasını da destekliyorum. Bu iki görüş arasında denge kurmak, hem sevgi ve bağlılık hem de kendi ihtiyaçlarını gözetme arasında bir denge bulmayı gerektirir.
Balzac’ın sevdiğinin mutluluğuyla mutlu olma sanatı ve Tolstoy’un kendi mutluluğundan başka hedefi olmayanın kötü olduğu görüşleri arasındaki denge insanın karmaşık doğasını yansıtır. Sevgi, diğerinin mutluluğunu gözetip onunla mutlu olma süreci olmalıdır ancak bu süreçte bireyin ruhsal durumu ve gelişimi de önemlidir. Bu dengeyi sağlamak hem sevdiğimiz kişinin mutluluğunu hem de kendi mutluluğumuzu gözetmekte yatar. Dolayısıyla, Balzac’ın ve Tolstoy’un görüşleri arasında sentez yaparak hem sevgiyle hem de kendi mutluluğumuzu düşünerek yaşamak, insanın içsel denge ve uyumunu sağlamaya yardımcı olur.