(Aralık)

Bu gün, tarih 27 Aralık 1919. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’ya geliyor. Davullarla zurnalarla bütün Ankara halkı, Atatürk ve Heyet-i Temsiliye üyelerini (Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Ahmet Rüstem, Cevat Abbas, Refik Saydam, İbrahim Süreyya Yiğit…) karşılamak için bir araya toplanmış, galeyan ve heyecan ile bekliyorlardı. Muazzam bir kalabalık, ebedi şefi karşılamak için bekleyişte… Ben de onların arasındaydım.

Bu kalabalığın içinde köylerden gelen atlılar, seymen alayları, asayişi sağlamak için gelen jandarmalar ve daha bir çok kesimden insan vardı. Atatürk geldiğinde Hacı Bayram Camii’nin önünde merasim yapıldı. Önde seçmenler ve dervişler vardı. Bunların hemen arkasından onları esnaf, köylü, talebeler… takip ediyorlardı.

Daha sonra Mustafa Kemal Paşa ile halk arasında bir diyalog geçti;

Mustafa Kemal Paşa: Arkadaşlar buraya neden geldiniz? Halk: Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik! Mustafa Kemal Paşa: Fikrinizde sabit misiniz? Halk: And olsun!

Ardından Mustafa Kemal Paşa bize “Var olun yiğitler, var olun!” diye seslendi. Halk Namzâgah tepesine ve istasyon yoluna sıralandı. Bazı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri (Mütfü Rıfat Efendi, Binbaşı Fuat Bey, Kütüķçuzade Ali…) Mustafa Kemal Paşa’yı karşılamayı bekliyordu.

Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinin önünde toplanan heyetten Rıfat Efendi, Mustafa Kemal Paşa’ya “Hoş geldiniz, safa getirdiz. Kademler getirdiniz. Memleketimizi aydınlattınız. Canla başla sizinle beraberiz!” dedi. Ardından Mustafa Kemal Paşa otomobille istasyona doğru ilerledi.

Atatürk ve diğer kahramanları görmek kimsenin tarif edemeyeceği kadar fevkalade bir histi. Bütün halk “Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır!” düşüncesi, vatan millet sevgisi ve büyük bir coşkuyla vatanımızı savunmak üzere ondan ayrıldı.

(Visited 4 times, 1 visits today)