Son iki yılda, çeşitli markalar, metaverse adı verilen sanal bir dünyaya yönelik gözlükler, uygulamalar ve aplikasyonlar geliştirmeye başladı. Ancak bu sadece bununla sınırlı kalmadı, bu sanal dünyada borsa işletmeye, emlakçılığa, iş, araba ve ev oluşturmaya yönelik projeler de hayata geçirildi. Ancak, bu sanal dünyayı kullananların zihninde endişeli bir soru var: Bu sistem insanları gerçek dünyadan uzaklaştırıyor mu?
Benim düşünceme göre, hayır. Çünkü bu sanal dünyada, insanlar çevrimiçi gerçek zamanlı olarak buluşabiliyorlar. Yeni teknolojiler sayesinde üç boyutlu doku teknolojisi ile sanki karşınızdaki kişi gerçekten yanınızda gibi hissettirebiliyor. Ancak bunun yapay bir özellik olduğunu ve gerçek kişiliği bozabileceğini anlamak önemli. Ancak, bu genellikle sorulan sorunun ötesinde bir meseledir ve bu konuya odaklanmamız gereken bir konu değildir.
Sanal dünya, sosyal izolasyona neden olup olmadığı konusu genellikle tartışılan bir sorudur. Ancak benim görüşüme göre, bu teknolojiler insanları gerçek sosyal bağlardan uzaklaştırmaz. Tabii ki benim görüşüme göre, insanların bacaklarını kullanarak arkadaşlarıyla yüz yüze buluşması daha anlamlıdır. Görüntülü aramalar da etkili bir iletişim yöntemidir ancak sanal dünya kadar garip bir etki yaratmaz. Bu günlerde teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki artık gözlük takarak tarihî figürlerin buluşmalarını üç boyutlu olarak izleyebiliyoruz. Ancak bu teknolojik gelişmelerin gerçek insan etkileşimini önemsememiz gereken bir şey olmadığı anlamına gelmez.