“Bir kız çocuğu değişir, dünya değişir.” ifadesine tamamen katılıyorum ve bu inancı tüm kalbimle taşıyorum. Bu düşünceyi destekleyen bir kısa filmle karşılaştım, Sabancı Vakfı’nın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü için yayınladığı “Bir kız çocuğu değişir, dünya değişir” adlı kısa film. Hikaye, Anadolu’da küçük bir köyde bir kız çocuğunun tıp fakültesini kazanması ve doktor olmasıyla başlıyor. Bu kahramanın başarısı, köydeki diğer kızları da etkiliyor; onlar da derslerine sıkı çalışarak tıp fakültelerini kazanmaya başlıyorlar. Aileler, kız çocuklarının eğitimine destek oluyorlar ve köyden 350 kişiden 120 doktor çıkıyor. Bu olay, kız çocuklarının ve destekleyen ailelerinin büyük bir başarısı.
Dünya Kız Çocukları Günü’nün ilan edilme sebeplerinden biri, kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve onların insan haklarından tam olarak yararlanmalarını sağlamak. Ancak ne yazık ki birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kız çocukları sadece cinsiyetlerinden dolayı haksızlıklara maruz kalıyor.
Bu gün, sadece farkındalık yaratmak açısından değil, aynı zamanda sağlıklı, nitelikli ve başarılı bireyler yetiştirmek için eğitimin erken yaşlarda başlaması gerektiğini vurgulamak adına önemli. Bu noktada, ailelere ve özellikle kız çocuk babalarına büyük sorumluluk düşüyor. Babalar, kız çocuklarının en büyük destekçisi olmalılar. Ancak bu şekilde bir kız çocuğu değişir ve dünya değişir.
Bu konuda örnek alınabilecek birçok başarı hikayesi var. Dünya Şampiyonu olan Milli Takım Voleybolcularımız, ilk savaş uçağı pilotumuz Sabiha Gökçen, ilk tıp doktorumuz Safiye Ali, uluslararası alanda başarılar elde etmiş opera sanatçımız Semiha Berksoy gibi kız çocukları, ülkemizi temsil ederek dünyayı değiştiren isimler. Zamanı geldiğinde dünyayı değiştirebilecek daha birçok kız çocuğu var.