Rağbeti Olmayan Biri

Merhaba. Beni yazdığım makalelerden tanıyor olabilirsiniz ya da tanımıyor olabilirsiniz. Pek de tanınan bir yazar olmadığım için araştırmayı gerçekten seven kişiler beni tanır. Ben de beni günlük okuyanlar için bir çeşit günlük rutin yazısı hazırlarım diye düşünmüştüm.

Sabah altı buçuk gibi bir saatte kalkıp duş alıyorum. Ondan sonra ise kendime basit bir kahvaltı hazırlayıp işe doğru yola çıkıyorum. Yazarlık dışında aynı zamanda doktor olarak çalışıyorum ama yakın zamanda tamamiyle kendimi yaptığım şeyler ve makalelere adamak istiyorum. Doktorluk işi çok talep gören bir meslek olduğu için eve çoğu zaman geç geliyorum.

Yazma konusundaki düşüncelerimi aklımdan kağıda aktarabilmek için en az yarım saat hiçbir teknolojinin olmadığı bir odaya kendimi kapatıp fikirlerimi kağıda aktarıyorum. Eve geldiğim saat yaklaşık olarak yedi buçuk oluyor bu yüzden de yemeğimi yiyip yazdığım fikirlerim ile yazı yazmaya başlıyorum.

Ben gece daha üretken olduğum için egzersiz ve yazma işimi akşama doğru yapıyorum. Doktorluk işimde ise artık yeterince çalıştığımdan emekli olabileceğim ama şu an için sadece esnek zaman dilimlerinde çalışmak ile yetiniyorum. Şu an için maaşım ile yatırımlar yapmaktayım ve emekli olabileceğim en yakın zaman için bekletiyorum yatırımlarımı. Günü kapatmadan ise son olarak egzersiz yapıyorum. Sağlıklı vücut ile alakalı yazarken sağlıksız bir vücut sahibi olmak iyi bir fikir olmaz. Egzersizim bitince ise yaklaşık olarak saat 23.30 gibi yatıyorum.

Pek popüler olmayan bir yazar için hiç de fena bir rutin değil. Popüler olmayı da istemem çünkü kendim “paparazzi” lere yakalanmaktan, ya da sokağa çıktığımda rastgele birisinin benimle fotoğraf çekilmek istemesini veya en kötüsü, haber kanalları tarafından özel hayatımın gizliliğinin ihmal edilmesini hiç ama hiç istemem. İşte böyle geçiyor ortalama bir gün.

(Visited 4 times, 1 visits today)