Sabah ın erken saatleri. Gözle rimi yavaşça açıyor ve güne ba şlamak için yatak tan kalkıy orum. Bu gün de hep yaptı ğım gibi yazı yazac ağım. Ka hvaltımı yaparken, aklımda dün gece yazdığım hika yeler var. Acaba rağbet görecek mi, yoks a yine sessizce kütüphane min raflarında mı kala caklar? Bu düşüncelerle kah vemi yudumluyorum. Kütüphaneme doğru ilerliyorum. Burası benim düşüncelerimi özgürce ifade edebildi ğim yer burada yazdıklarım rağbet görecek mi diye düşünmeden dilediğimi yazabili yorum. Bugün hangi hikayeleri tamamlayacağımı düşünüyorum. Eserlerimin r ağbet görmemesi beni yıldırmıyor, çünkü yazmak benim için bir tu tku. İnsanların kalp lerine dokun abilmek, onları hayal dünyama davet edebilmek benim için yeterli. Bilgisayarımın başına oturuyorum ve parmaklarım klavyede dans e tmeye başlıyor. Kelimeler bir araya gelerek yeni bir dünya yaratıyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Öğle olmuş bile. Öğle yemeğimi hızlı ca yiyip tekrar yazmaya dönüyorum. Eserlerimi tamamladıkça içimde bir h uzur, bir mutluluk oluşuyor. Bel ki de bir gün, bu eserler rağbet görecek, okuyuc ularla buluşacak. Belki de yıllar sonra, birileri bu satırları okuyacak ve benim dünyama adım atacak. Akşam oluyor ve güneş yavaşça batıyor. Gün batımının önünde kahvemi içiyor ve yarın için yeni hayaller kuruyoru m. Belki de yarın, yazdı klarımı oku yacak birileri olacak. Be lki de yarın, eserlerim rağbet görecek. Ve be n yine, yarına umutla bakıyorum. Çünkü bir yazarın en bü yük gücü, umuttur.
(Visited 7 times, 1 visits today)