Sena, çok fazla dışarı çıkıp arkadaşlarıyla buluşan biri değildi. Genelde evde vakit geçirmeyi ve kedisiyle olmayı tercih ederdi. Sadece gerekli zamanlarda evden çıkardı o yüzden çok da bir tanıdığı yoktu, tabii biri dışında. Sena’nın yan komşusu çok değişik birisiydi. Sena’nın aksine o genelde hep ses çıkartıp onu rahatsız ederdi. Evin duvarları çok ince olduğu için öksürseniz bile sesiniz duyulurdu. Bu durumda bir de yüksek sesli bir yan komşuya sahip olduğunuzu hayal edin. Sena ne kadar uyarırsa uyarsın, adam onu hiçbir zaman dinlemezdi bu yüzden araları hiçbir zaman o kadar iyi olmamıştı.
Sena normal bir günmüş gibi sabah kalktıktan sonra normal rutinini yapıp kahvaltısını etti. Her zamanki gibi kedisi Şiva, Sena‘nın yaptığı kahvaltıyı koklamaya geldi. Sena kedisinin acıktığını oradan anlamıştı çünkü genelde her acıktığında bunu yapardı. Sena neredeyse bitmiş kahvaltısını bitirdikten sonra hemen kedisinin mama kabına doğru ilerledi o sırada arkasından Şiva koştu. Mamasını kabına döktü ve Şivanın yemeğini yemesini istedi. Ne kadar çok birlikte vakit geçirselerde Şiva o kadar sevdiren bir kedi değildi. Sena bunu sorun etmiyordu ve onu bu haliyle de seviyordu. Mamasını koyduktan sonra normal, her zamanki yaptığı gibi salona geçip biraz orada zamanı geçirdi. Tabii anormal bir ses duyana kadar. Evin dışarısındaki koridorda genellikle küçük bir şey yapsanız da sesiniz çok yankılanırdı ve Sena buna alışıktı. Ama bugün farklı bir ses vardı, normalde hep komşusunun sesini duyardı ama bu farklıydı. Sanki bir mırıldanma gibi bit ses geliyordu dışarıdan, bir kedi mırıldanması. Sena bu sesin nereden geldiğini merak edip ayağa kalktı ve bir şey fark etti. Dış kapı açıktı ve kedisi uzun zamandır küs olduğu komşusunun, açık olan kapısından içeri giriyordu. Sena hemen ayakkabını giyip dışarı koştu. Ama kedisini alana kadar kedisi yan komşusunun evinin içine girdi. Asena ne yapacağını bilemedi. Kafasında bir sürü soru vardı; Birincisi nasıl kendi evinin kapısı açılmıştı, ikincisi yan komşusunun kapısını niye açıktı? Acaba Şiva mı açtı diye düşündü ama şu anda düşünmenin bir faydası olmayacağını anladı. Kapının küçük aralığından karanlık evi görebiliyordunuz ve içeriden çok tuhaf bir koku geliyordu. Sena ne yapabileceğini bilmiyordu ama kedisi içerideydi o yüzden kapıya küçük bir şekilde tıkladı. Birkaç saniye bekledi ama hiç ses ya da bir hareket olmadı. Büyük ihtimal evde biri yoktu. Sena sessizce kapıyı açtı ve içeri yavaşça girdi. Kedisi içeride bir şey kokluyordu. Sena ne olduğunu anlamadı o yüzden biraz daha içeri girdi ve yerde komşusunun bayılmış vücudun gördü. Onu gördüğünde gözleri irileşti ve korkudan ne yapacağını, birkaç saniye, bilemedi. Hemen cebini kontrol etti ve telefonunu hissetti. Telefonunu cebinden çıkarıp hemen ambulansı aradı. Başta adamı biraz dürttü ama adam uyanmadı. Kedi Şiva’yı kucağına alıp hemen onu eve kapattı ki bir daha kaçmasın. sonra geri hemen koşsun eline koştu onun yanında bekledi birkaç dakika sonra ambulans geldi evine ulaştı. Adamı hastaneye götürürken Sena’ya, ne yaşandığını sordular. Tabii Sena da bunun cevabını bilmiyordu o yüzden sadece konusunu öylece yerde bulduğunu söyledi. Çalışanlar çok sorgulamadı ama onları zamanında aradığını söylediler.
Hastanede birkaç saat geçirdikten sonra adam uyandı ve birden nerede olduğunu anlayamadı. Çalışanlar hemen nerede ve nasıl burada olduğunu söylediler adam da rahatladı. Adam Sena’nın onu buraya getirdiğini duyunca hemen ona minnettarlığı teşekkür etti. Böylece bugünden sonra arıları gittikçe düzelmeye başladı.