Sevgi… İnsanın hem en büyük zayıflığı hem de en büyük avantajıdır. Birçoklarına göre sadece bir kimyasal tepkime, bir enzimdir. Kimisi bir bakışta vurulur da tutulur kimisi seneler geçse de tutulamaz bu kara belaya. Bazısı çok sever de hiç sevilmez, bazısı çok sevilir de sevmez. Bilim adamları beyne yorar insanın içinin yanışını, şairler bir bakışa, filozoflar hayvanı dürtülere… Kime sorsan başka bir şey söyler fakat herkes de bilir varlığını. Balzac ‘‘Sevgi, sevdiğin kişinin mutlu olduğunu gördükçe, onun mutluluğu ile mutlu olma sanatıdır.’’ der. Peki bu hem yüreğimizi gıdıklayan hem de parçalayan şey aslında nedir?
Sevgi, sevilmek ve sevmek her insanın az çok aşina olduğu şeylerdir aslında. Bir bakıma ruhun ilacıdır zira sevgisiz ruhun içi boştur çünkü sevgi en kutsal duygudur ve de insanın tadabileceği en güzel hazdır ama sevgi sadece mutluluk ve haz da değildir. Sevgi kişiden yükümlülükler de ister ve insanı yorar da. En çok sevdiğimiz kişilere üzülürüz, en çok sevdiğimiz kişiler bizi üzer. Sevmek sevilenin üstüne bir anlam, değer yükler. Biz sevdiğimiz kişilerle sohbetler eder ve onlarla dertlerimiz paylaşırız. Aramızdaki sevgi bizim dertlerimiz azaltır ve bizi mutlu eder. Balzac haklıdır, biz sevdiğimiz kişi mutlu oldukça mutlu olur onlar üzüldükçe üzülürüz. Sevgi Balzac’ın da dediği gibi bir sanattır herkes sevemez ve herkes sevilmez. Tıpkı bir ressamın tablosu için uğraştığı gibi sevgi için uğraşmayan bu kutsal deneyimden mahrum kalır. Ayrıca tıpkı sanat gibi yetenek de gerektirir sevgi. Bazıları doğuştan çok veya az sevilir.
Sevgi oldukça bencildir. İnsan kendini mutlu ettiği için birini sever ve mutlu olacağını bildiği için birinin onu sevmesini ister. Oysa Tolstoy der ki ‘‘Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.’’ Fakat Tolstoy bu konuda yanılır bu dünyayı çeviren ve de insana iyi şeyler yaptıran her zaman kendi çıkarlarıdır aslında. İnsan sebepsiz yere bir ihtiyaç sahibine yardım ederken bile bu davranışı onun vicdanını rahatlatacağı ve kendini mutlu edeceği için yapar. Zorda olana yardım edene ise erdemli kişi denir. Sevgide aynıdır, bir ilişki için yaptığımız bütün fedakarlıklar o ilişki bizi mutlu ettiği için yaparız ve bu gerekli olandır. Bu yüzden sevgi konusundaki tanımına katılıyorum. Sevgi en yüce zulümdür. Cümlelerimi Fyodor Dostoyevski’nin su sözüyle noktalıyorum: “Cehennem nedir? Bence o sevmeyi başaramamaktan acı çekmektir.”