learn from yesterday live for today hope for tomorrow

Dün Bugün ve Yarın

“Dünden ders çıkar, bugünü yaşa, yarın için umut et!” bu söz ünlü bilim adamı ve fizikçi Albert Einstein’ın sözüydü peki sizce bu söz ne kadar doğru veya savunululabilir? Hayatımız gerçekten de böyle basit bir şekilde özetlenebilir mi? Veya daha da önemlisi özetlenmeli mi?

Bu sözün dünden ders çıkarma kısmına bir bakalım hadi. Dünden ders çıkarmaya hiçbirimizin karşı çıkacağını düşünmüyorum, lakin hepimizin geçmişte yaptığı bazı hataları elbet olmuştur ancak önemli olanın onlardan ders çıkarmak olduğunu söz de bize gayet açık bir şekilde anlatıyor fakat gerçekten de geçmişten ders çıkarıp geçmişiyle barışık olan var mı içimizde? Herkes en az birkaç kere “Keşke onu söylemeseydim”
veya “Keşke daha hızlı davransaydım” gibi keşkelerin gündelik hayatımızı etkilemesine izin veriyoruz asıl nokta geçmişten ders çıkarıp geçmişe takılı kalmamak.

Şimdi de “Bugünü yaşa” kısmına bakalım. İnsanlar bu sözü çoğunlukla kendi tembellikleri ve korkaklıklarıyla başa çıkmak için kullanmaktadırlar. Bugünü yaşamak istediğimizi yapıp yarını umursamamak değildir. Bugünü dün yaptıklarımıza onur yarın yapacaklarımıza hırs ile bakarak yaşayabiliriz bu sayede ne kendi karakterimizden ödün vermiş oluruz ne de bugünün keyfini kaçırmış oluruz, zaten bugünün amacı mutlu olmak değil midir? Herkesin mutlu olma yöntemi farklı olsa dahi ben bütün gün istediğini yapıp kendisine veya çevresine fayda dokundurmadan yaşayıp giden birisinin eninde sonunda mutlu olduğuna şahit olmadım çünkü insanlar olarak başarı duygusuna neredeyse prestij kadar ihtiyacımız var, hatta bazıları prestij duygusuyla başarı duygusunun aynı olduğunu bile öne sürebilir ve tamamen yanlış da olmaz yani önemli olan bugünü yaşarken geleceğimizide kayde almak ancak ben söylemiyorum ki sırf gelecekte rahat edelim diye bugünlerimizi israf edelim.

Sıra son kısım olan “Yarın için umut et” sözüne geliyor. Şahsen ben bu kısmı pek beğenmiyorum çünkü yarına umutla bakmak demek belli bir noktada çaresizliğimizi gösteriyor. Bizde pek tabii umut etmek zorundayız ancak bu gerçeği değiştirmiyor, insanlar olarak hayatımızdaki eylemlerin ne kadar azından sorumlu olduğumuz gösteriyor. Hiç birimiz yarın bir savaş çıkmayacağını, doğal afet yaşanmayacağını veya araba kazasında ölmeyeceğimizin garantisini veremez. “Umut fakirin ekmeğidir.” sözü de benim bu dediklerimi destekler niteliktedir. Umut etmek zorundayız ama hayatın bize attığı her dalgada bükülürsek ve boyun eğersek artık savunabileceğimiz bir hayatımız kalmaz, uzun lafın kısası Hayatta geçmişte kalmamalı ama ders çıkarmalı, günü yaşamalı ama geleceğin farkında olmalı, geleceğe umutla bakmalı ama kendimizi de hazırlamalıyız.

(Visited 9 times, 1 visits today)