Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu. Bir anda içimden her şey bitti dedim. Bu düşünebildiğinizden bile kötüydü. Artık hayatın bir anlamı olmadığını anladım. Artık ben diye bir şey yoktu. Aslında bir kısmım vardı ama gerçekten sarsılmıştım. Artık ne olduğunu okuyacaksınız ama düşüneceğinizden çok daha kötü. Artık hiç kimse beni hatırlamıyor hatta beni görmüyor bile. Yani ben bildiğiniz bir hayaletim. Şimdi diyorsunuz ki bunu nasıl yazıyorsun. Bir defterim ve bir sopam var. Herkesin içinden geçiyorum, dokunmaya çalışıyorum ama olmuyor. Yani bildiğiniz ben şu an yokum. Çok kötü değil mi? Kötü demiyorsanız beni bilenler var. Ben bir efsaneyim. Ben bir mitim. Beni herkes bilir ama beni göremez. Ünlüsünüz ama hiç kimse sizi görmemiş. Ben şu an yüz yaşımdayım ama on yedi gibi duruyorum. Her zaman içimden şunu düşünüyorum: “Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla.” Bu düşünceler içinde kaybolmuşken bir gün belki gerçek bir iz bırakabilir miyim, diye düşündüm. Ancak bu umut, bir anlamda kendi içimde kaybolduğumu fark etmemle birlikte zayıflamaya başladı.
ANLIK DEFTER
(Visited 12 times, 1 visits today)