Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken eski zamanlarda adı sanı unutulmuş bir köy varmış.
Bu köyde yaşayanlar evlerinden hiç çıkmayıp tüm gün evlerinde zaman geçirirlermiş. Başka köylerde yaşayanlar ise sadece evlerinde oturmayıp dışarıya da çıkıyorlarmış. İşin tuhaf yanı bu köyde yaşayanlar dışında kimse bu köyü bilmiyormuş. Bir gün bir kaşif bilmeden o köyün yakınlarına kadar gitmiş. Etrafına bakarken o gizemli köyü görmüş. Köye kadar yürümüş ve bir evin camından içeri bakmış. Uyuyan bir insan görmüş. Başka bir evin kapısına gitmiş bu seferde içeride oturup hiç bir şey yapmayan bir insan görmüş. Sokaklar bomboşmuş. Bu köyde ne olduğunu merak edip bir evin kapısını çalmış. Evde yaşayan bir kişi kapıyı açınca şaşkınlıkla çığlık atmış. Köyde yaşayan diğer insanlarda kapılarının önüne çıkarak ne olduğunu sormuş. Kaşifin kapısını çaldığı evin sahibi o köyden olmayan birinin geldiğini söyleyince köylüler kaşife buraya nasıl geldiğini sormuş. Kaşif köyün yakınlarında gezerken uzaktan evlerini gördüğünü söyleyip neden sorduklarını anlamaya çalışmış. Köy halkı kaşife o köyü kimsenin bilmediğini anlatmış. Köyde yaşayanlarda bunun nedenini bilmiyormuş ama umursamıyormuşda. Kaşif ise onlara evden çıkmalarını ve kendi yaşadığı yeri görmelerini teklif etmiş.
Köylüler kaşifin yaşadığı yeri de sevmiş. Artık herkes o köyü öğrenmiş ve köyde yaşayanlar diğer insanlar ile arkadaş olup mutlu mutlu yaşamışlar.