Bir gün kedim Köpük komşumuzun kapısında doğru koştu ve gözden kayboldu. Kapı açıldı ve içeriden tuhaf bir koku geliyordu. İçeri girdim ve ta damm! Bir koku fabrikası mı? Tam kapının girişine geldim ve yeşil yeşil şeyler bana kokudan etkilenmemek için maske verdi. Aslında fabrikayı beğenmiştim. Ama kokusundan daha az tabi. Ve Köpük’ü ararken bir adam geldi ama nasıl bir adam şekerden, lolipoptan hatta pamuk şekerden bile vardı üstünde. Ve kucağında Köpük vardı. Onu almaya çalıştım ama o tuhaf adam izin vermedi.
Bana:
-Hey! Neden kedimi almaya çalışıyorsun? dedi.
Ben de ona:
-Aslında o benim kedim, adı Köpük. Rica etsem onu geri alabilir miyim?
Geri almak mı? O dünyadaki tek dostum . dedi. Donup kaldım. Yoksa o yeşil şeyler onun arkadaşı değil mi? Diye düşündüm içimden. Peki sen hiç gerçek dünyaya çıktın mı? Tabi ki ,dedi şeker adam. Sonra bir makineye girdi. Sonrasında:
-Hey! Bay Gru?
-Evet benim Sofia.
-Aman tanrım gerçekten sizsiniz.
Yalnız bir sorun vardı. Ben hala kedimi alamıyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi. Sokak kedilerini getirelim. Ve çoğunu buraya getirdik. Artık orası bir koku fabrikası değil bir kedi fabrikası oldu.
KOKU FABRİKASINDA BİR GÜN
(Visited 11 times, 1 visits today)