İzafiyet, birçok insanın adını bilemeyip ama aslında destekledikleri bir şeydir. Einsteinda bunu destekler. Ve ben de… İzafiyet, birçok alanda gerçekten olmayabilir; bir zaman izafiyeti vardır, bir de izafiyet olmayan bir zaman değişikliği (Dünya ülkeleri ile alakası olmayan) vardır. Gerçek izafiyet, insanın cidden o işe çok odaklanıp (kafa yormak gibi algılanmasın) zamanı unutmasıyla oluşur. Oysa diğer izafiyet sanılan şey ise tekrar Einstein’ın açıklamış olduğu bir şeydir. Yüksekliği daha yukarıda olanlarda zaman daha hızlı geçer. Aşağıda olanlar için ise yavaş. Bunun sebebi de yer çekiminden oluşmaktadır. İzafiyetin çeşitleri vardır. Biri zamanı uzatır, biri kısaltır. Uzatan, hiç sevmediğimiz ya da can çekiştiğimiz bir şeydir. Bu zaman aralığında zamanı çok düşünüp, “Ne zaman biticek? Ne zaman biticek?” deriz ve zamanı bu kadar düşündüğümüz için “zaman uzadı” gibi gelir. Bu çeşitlerin bir diğeri ise kısaltandır. Kısaltan ise, çok zevk aldığımız ve mutlu olduğumuz bir zaman dilimidir. Bu çeşit de çok eğlendiğimiz, zevk aldığımız için “zaman kısaldı” gibi gelir. Mesela 4B’nin yaz tatili var diyelim, sınıfta Seda diye biri var. Seda, çok büyük tatillere gidiyor ama kaşla göz arasında birden okullar başlamış. İşte buna izafiyet denebilir. Bazen izafiyet dediğimiz bazen yanlış bildiğimizdir. İzafiyet, insanın neye baktığına göre değişir.