Herkes hayatı boyunca bir konu için az da olsa emek vermiştir mesela okula gitmişsindir okulda en basitinden ödev yapmak bile bir emektir hatta daha basitinden okula gitmek bile. Ya da yürümek bile çünkü neticede bir yere gitmek bile emek ister daha detayına indiğimizde yürümek için enerji lazımdır ve enerji için yemek yemek, yemek yemek için paraya ihtiyacımız vardır. Düşününce basit bir yürüyüş için ne kadar emek veriyoruz fark ettiniz mi? Bir rüyada olduğunuzu farz edin ve uğraşıyorsunuz, uğraşıyorsunuz olmuyor. İnsan pes etmez mi? Doğamız bu, ben de bu rüyada gibiyim ama pes etmedim. Daha gerçi pes etmeyle etmeme arasındaki ince çizgide yürüyorum.
Tabii, devam edeyim:
Her ne kadar hayatımız boyunca çeşitli emekler harcıyor olsak da bazen pes etmek ve bırakmak isteği kaçınılmaz olabilir. Bu, pes etmek yerine daha fazla çaba sarf etmeye teşvik eder. Öyle ki yaşamın her alanında karşılaştığımız zorluklar ve hayal kırıklıkları bizi yenilgiye uğratmak yerine, daha güçlü ve dirençli bir şekilde ilerlemeye motive eder. Ben de bu zorlu rüya dünyasında, pes etmek yerine direnmeyi tercih ettim. Çünkü pes etme ile direnme arasındaki ince çizgide yürümek, insanın içsel gücünü ve kararlılığını ortaya koymasını gerektirir. Neyse ki inancım hâlâ bitmedi ve hâlâ pes etmedim.