Her şey, evdeki bütün ışıkların sönmesiyle başladı, o an mumu üflediğimde. Mumu tekrar yakmak için mutfağa gittim ve çakmak bulduğumda mumu tekrar yaktım. Ancak mumu tekrar yakınca etrafımda minik parıltı bulutları belirdi ve gözleri vardı! Hemen annemin yatak odasına koştum ve durumu anlattım. Annem, endişelenmemem gerektiğini ve uyumam gerektiğini söyledi. Mumu odama götürdüm ve uyumaya çalıştım, ancak sürekli olarak daha önce gördüğüm parıltıları düşünüyordum.
Bir anda karşıma biri çıktı ve hızla saklandı. Ona korkmaması gerektiğini ve ona zarar vermeyeceğimi söyleyince yanıma geldi. Bir kediye benziyordu ama parıltılardan yapılmış gibiydi. Beş, on dakika içinde odam kedilerle dolmuştu! Ancak annemin ayak seslerini duyduğumda hepsi hızla saklandı. Annem bana niye hala uyumadığımı kızgın bir şekilde sorduğunda, özür dileyip uyudum. O parıltılar kendileriyle tanıştığımdan beri her akşam beni ziyaret ediyorlarmış.
Öğrendiğime göre, aslında onların Dracon adını verdikleri, insanlara yardım eden toz veya parıltı bulutları olduğunu öğrendim. Ben de kedileri sevdiğimden dolayı, bu Draconlar kedi gibi görünüyorlardı. Bu sayede, yeni ve eğlenceli arkadaşlar edinmiş oldum.