Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımızdaki birçok aktiviteyi bilgisayar veya telefon üzerinden, koltuğumuzdan yapma olanağı buluyoruz. Bu kapsamda Yemeksepeti, Getir gibi yemek sipariş uygulamaları, Amazon, Alibaba gibi alışveriş uygulamaları gibi örnekleri görmekteyiz. Bu ilerleme, iş hayatımıza kadar uzanarak ofis ortamındaki işlerimizi de etkiliyor.
Geçtiğimiz yıllarda COVID-19 salgını nedeniyle okullar kapandı, aileler ve bireyler evden çalışmak zorunda kaldı. Zoom, Microsoft Teams gibi servisler bu süreçte bize yardımcı oldu ancak bu servisler hala kullanılmaya devam ediyor ve geleneksel “ofis” kavramını değiştirip evden çalışma trendini sürdürebilir. Evden çalışmak, bir kişi iş yerine gidemeyecek durumdaysa veya iş yerine gitme zorunluluğu yoksa iyi bir seçenek olabilir. Bu, bireyin işini kaybetmemesini ve kendi geçimini sağlamasını mümkün kılarken, ülkemizdeki faaliyetlerin devam etmesine de katkı sağlıyor. Ancak evden çalışma, iş yerindeki sosyal etkileşimi ve özel atmosferi kaybetme riski taşıyor. Şu anda yaşanan durum ise iş yerine gidememe sorunundan kaynaklanıyor. Bana göre evden çalışmak genel olarak iyi bir fikir, ancak iş yerindeki sosyal etkileşimin önemli olduğu bir gerçek.