Hiç unutamadığınız rüyalar var mı? Benim var ve bu da onlardan bir tanesi:
Havanın güneşli olduğu bir gündü, okulun bitmesine saniyeler vardı. Ve Beren’ e gidip kütüphaneye gitmek isteyip istemediğini sordum. O da gelmek istediğini söyledi. Okul çıkışı babam beni ve Beren’ i okuldan alıp şehrin en büyük kütüphanesine götürdü. Beren ve ben bir kafede oturduk ve sohbet etmeye başladık. Tam sohbet etmeye başladığımız sırada Beren’ in telefonu çaldı ve konuşmak için terasa çıktı. Bende o gelene kadar sıkılmamak için kitapları incelemeye başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra masaya geri döndüğümde Beren yoktu. Terasa çıktım ve orada da beren yoktu. Onu aramaya başladım. Önce yukarı kata çıktım ve orada kocaman bir aqua park vardı. Kıyafetlerim bir anda mayoya dönüştü ve kaydıraklardan kaymaya başladım. Sırasıyla mavi, kırmızı, sarı ve turuncu olan kaydıraklardan kaydıktan sonra aklıma Beren geldi ve masaya geri döndüm. Beren hala yoktu. Bu seferde aşağı kata indim. Birinci merdivende Global öğretmenimi gördüm. Kafasında bone ve elinde havlu ile en yukarı kattaki aqua parka gidiyordu yanında ise başka bir kişi vardı ama onu tanımıyordum. Bir aşağı kattaki merdivende ise matematik öğretmenimi ve türkçe öğretmenimi gördüm, gülerek sohbet ediyorlardı. Bir diğer katta bir kafe vardı belki oradadır umuduyla içeri girdim ve oradaydı. Ona yukarıda çok güzel bir aqua park olduğunu söyledim ve yukarı çıktık. Üstümüzdekiler bir anda mayoya dönüştü. Benim üzerimdeki mavi, Beren’ in üzerindeki pembeydi ve üstünde gökkuşağı vardı. Kaydıraklardan kaydık ve çok eğlendik. Havuzdan çıktığımızda bir kapı gördük. Kapıyı açtık ve önümüzde kocaman bir kumsal ve deniz vardı. Denize koştuk ve yüzmeye başladık. Yüzerken karşımıza kocaman bir kule çıktı. Simsiyahtı ve bir ağaç evi andırıyordu çünkü tahtadan yapılmıştı. Bu ağaçtan kulenin içinde bir düğün vardı. Bu kulenin terasında gelin ve damat dans ediyordu. Berenle aramızda şöyle bir dialog geçti:
– Beren çok merak ettim nolur çıkıp bakalım.
– Hayır, çok sıkıcı görünüyor yüzmeye devam edelim.
– Tamam
Yüzmeye devam ederken karşımıza kocaman bir köpek balığı çıktı, simsiyahtı. Ve o ağaçtan kuleye yüzmeye başladık. Kulenin en üst katına çıktık. Kıyafetlerimiz elbiseye dönüştü. Yeni evlenen çifte mutluluklar diledik ve altın taktık. Sonrasında Beren’ e pencereden atlayıp yüzmek isteyip istemediğini sordum. O da olur dedi. Kıyafetlerimiz mayoya dönüştü ve camdan atlayıp yüzmeye devam ettik. Sonrasında sıkıldık ve aynı kapıyı kullanarak kütüphanenin en üst katına girdik. En üst kattan bir alt kata indik ve kıyafetlerimiz normal kıyafetlerimize dönüştü. Saat çok geç olmuştu bu yüzden babam beni aradı ve kapıda bizi beklediğini söyledi. Hemen arabaya bindik ve evlerimize dağıldık.