Azı Karar, Çoğu Zarar

  1. yüzyılda teknolojinin ilerlemesi ile birlikte pek çok şey gün yüzüne çıktı. Tabletler, telefonlar, oyunlar, robotlar ve daha niceleri. Tabletlerin ve telefonların bulunması ile birlikte haberler, belgeseller, filmler ve diziler çekilmeye başlandı. Günümüze doğru ilerlediğimiz zaman ise filmlerin ve dizilerin çok ilgi gördüğü, özellikle genç kesim tarafından çok izlendiği görülmektedir.

Fakat son zamanlarda insanların özellikle de ebeveynlerin yakındığı konuların en önemlilerinden biri; çocuklarının internette çok vakit geçirip sürekli bir şeyler izlemesi. Birçok ebeveynin bu konu hakkındaki yakınışlarını sohbet esnasında ya da sosyal medya hesaplarında görülmesi ya da okunması çok olası.

Gençlerin sürekli dizi ya da film izlemelerinin birçok eksisi var elbette ki. Ebeveynlerin de sürekli dile getirdikleri üzere aile ile vakit geçirilmemesi. Gençler internette özellikle bir şeyler izlerken kendilerini o kadar çok kaptırıyorlar bazen yer kavramları ve zaman kavramları bile yok olabiliyor. Bu da elbette ki aile içi iletişim kopukluklarına sebebiyet veriyor.

Yer ve zaman kavramlarının yok olmasına değinmişken bunun gerçekten önemli bir sorun doğurduğunu farkındayızdır umarım. Bir genç-özellikle de değerlerinin, kültürünün ve toplumunun farkında değilse- dış dünyadan kendini soyutlayacak derecede filmlere ve dizilere kendini kaptırdıysa gerçek dünyada olup bitenleri görmeye, farkındalık oluşturmaya hatta ve hatta sorunları çözmeye yönelik hiçbir faaliyette bulunmayacaktır demektir. Bu ilk başta kişinin kendisine zarar vermesinin yanı sıra hem topluma hem de-ve özellikle-dünyaya büyük zarar veriyor demektir. Son zamanlara ve son kuşağa bakıldığında bu oranın çok yüksek olduğunu görmek zor olmasa gerek.

Bu kadar olumsuz özelliklerinin yanında elbette ki olumlu özellikleri de var. Örneğin; belirli türlerdeki filmler ve diziler, gençlere yeni bilgiler kazandırabilir ve farklı kültürleri tanımalarında yardımcı olabilir. Bu sayede de bireyin toplum bilinci gelişir ve bir dünya vatandaşı olması kolaylaşır. Ve bireylerde özellikle yabancı dizilerde ve filmler, gençlerin dil becerilerinin gelişmesine katkı sağlarlar ve aksanları anlamaları kolaylaşır.

Ve aynı zamanda bazı filmler ve diziler, gençlerde yaratıcı düşünceyi teşvik edebilir, farklı bakış açıları kazandırabilir.

Aslında uzun lafın kısası, genel olarak baktığımızda gençlerde etkileri üzerinde konuşulduğunda yararından çok zararının olduğunu görüyoruz. ‘Sürekli’ dizi ve film izlenmesinin elbette ki yararının daha fazla olmasının beklenmesi olanaksız. Bizden eski nesillerin de söylediğinden yola çıkarak ‘Her şeyin azı karar, çoğu zarar.’ Lafını da burada doğrulamış oluyoruz aslında.

(Visited 6 times, 1 visits today)