Bir sabah Serdar, yatağından kalktığında alt katta ailesinin bir sorun içinde olduğunu duyar. Hemen aşağı iner ancak ailesi o an odalarında değildir. Bu durum karşısında endişelenen Serdar, dedesinden miras kalan paraları bulmak için odasına koşar.
Ancak bir saat boyunca paraları bulamaz. Gözleri bir deponun köşesine takılır. Merakla içeri girer ve ortada duran bir sandık keşfeder. Sandığı açtığında içinde bir not ve yüklü miktarda para bulur. Notu okuduğunda dedesinin sürprizinden haberdar olur. Paraların ailesinin maddi sıkıntılarını çözmek için olduğunu öğrenir.
Serdar hızla parayı cebine atar ve odasına dönmeden önce notu dikkatlice okur. Dede, paraların zor durumda kalırlarsa kullanılması için verildiğini belirtir. Ailesinin işlerinden kovulduğunu ve bu paraların bir çözüm olduğunu anlar.
Bir harita ile yönlendirilen konuma giden Serdar, dedesine ait olan bir arsa ile karşılaşır. Hemen yanında çiftlik malzemeleri satan bir dükkân görür. Serdar, hem çiftlik malzemelerini hem de hayvanları satın alır. Ailesinden habersiz bu işlere girişmesine rağmen, yatırımlarını düzenli ve akıllıca yapar.
İnşaat tamamlandığında, arazide üç inek ve beş tavuk için bir ahır bulunur. Serdar, bu çiftlikte sera yapmayı da ihmal etmez. Domates ve salatalık yetiştirmeye başlar. Hayvanlarına düzenli bakım yaparken, onlara sevgiyle yaklaşır.
Serdar, ineklerden ve tavuklardan gelen ürünleri satarak gelirini arttırır. Ailesi, bu süreçte Serdar’ın bisikletini takip eder ve onun çiftliğini keşfeder. İlk şaşkınlığın ardından ailesi de Serdar’a katılır ve birlikte çiftlik işini yürütmeye başlarlar.
Bir yıl sonra, paralarının büyük bir miktarı olduğunu gören aile, büyük bir çiftlik şirketi kurmaya karar verir. Yeni bir ev ve şirket araçları alarak işlerini genişletirler. Artık Serdar ve ailesi, düzenli bir gelire sahip olmanın yanı sıra mutlu bir şekilde birlikte çalışmanın keyfini çıkarırlar.