Çiftlik hayatını az çok biliyorum çok zor sayılmaz fakat oldukça yorucu bir iş ben bu yazıyı yazarken kendi anılarımı ve zamanımı ele alarak anlatacağım. Corona zamanında doğal organik yaşam daha sağlıklı olduğu için orda bir süre anneannemle kalma kararı aldık. Annemler Ankara’da ben ise İzmir’de anneannemlerdeydim aslında çok sıkıcı değildi orda yapılacak pek çok şey vardı örneğin meyve ve sebze yetiştiriyorduk, yumurta topluyorduk, ağaçların sağlığı için ilaçlama yapıyorduk gibi… Bazen çiftlikte kalmaktan sıkıldığımızda anneannemlerin asıl evine geçiyorduk AVM’ye falan gidiyorduk fakat orda çiftliğe göre daha çok telefona bakıyordum… Çiftlik benim telefon bağımlılığımdan kurtulmama yardımcı oluyordu çiftlik hayatı benim daha sağlıklı olmamı sağladı her gün ip atlıyordum kendi kendime duvarda paslaşarak voleybol oynuyordum ve iki buçuk saat yürüyordum anneannemle. O zamanlar anneannemlerle saklambaç oynamayı çok seviyordum her akşam annemlerle konuşuyordum günlük rutinim şu şekildeydi: Her sabah kalkıp anneannem ve dedemle bahçeyi kontrol ediyorduk sekiz buçuktaki online derslerime giriyordum sonrasında dedemlere yardım ediyordum erik topluyorduk, sebze dikiyorduk, bahçeyi yabani otlardan temizliyorduk ve büyüyen sebzeleri suluyorduk aynı zamanda ağaçları da suluyorduk… bir akşam çok fazla yağmur yağmaya başladı gece 11 gibi çiftliğin biraz yukarısındaki ormandan cam kapıya doğru tilki geldi çok tatlıydı kapının önünde soğuk ve ıslanmış olduğu için ağlıyordu çok üzülmüştüm ama yapabileceğim bir şey yoktu, dışarı çıkamazdım çünkü hem etraf karanlıktı hem de tilkiden biraz korkuyordum adı üstünde çiftlik hayatı ve üstümüzde de orman olduğu için her türlü hayvanla karşılaşmamız normaldi. Uzun lafın kısası çiftlik hayatı çok eğlenceli ve sağlıklı…
Çiftlik Hayatı
(Visited 9 times, 1 visits today)