Benim Sihirli Rüyam

Bir gün sınıfça bir orman gezisine gittik. Orman  gezisinde bitkileri ve çiçekleri topladık. Sonra arkamızdan “Ormana zarar vermeyin!” diye bir ses duyduk. Fakat arkamızı döndüğümüzde hiç kimse yoktu. Daha sonra öğretmenimiz örnek göstermek için yerden çiçek kopardı. Öğretmenimizin arkasından içimizi ürperten bir rüzgar esti. Tam ne olduğunu merak ederken önümüzden bir şey geçti. Aramızdan biri “Dur sakin ol” diye seslendi. O da şöyle dedi. “O zaman elinizdeki bitki ve çiçekleri yere bırakın.” Biz de onun sözünü dinledik ve elimizdekileri yere bıraktık. Hepimiz ortaya çıkabilmesi için ona seslendik. Karşımıza neyin çıkacağını merakla beklerken mavi saçı, mor renkli gözlü, yapraktan kıyafetleri olan bir kız çıkıverdi karşımıza. “Ormana verdiğiniz zararın farkında mısınız? Yaptıklarınız ormanın canını acıtıyor. Ormanı da insan gibi düşünün.” dedi. “Çok özür dileriz.” diye seslendik. “O zaman şöyle anlaşalım her ayın başında ormana ağaç dikeceksiniz.” ”Tamam, anlaştık o zaman her ay ağaç dikmeye geliyoruz.” dedik. “Bu arada her hafta ağaçları sulamayı unutmayın.” dedi. Birbirimizle vedalaşarak ormandan bir sonraki ay görüşmek üzere ayrıldık.