Çiftlikteki Karınca

Bence çiftlik hayatı şehir hayatından daha güzel. Çünkü çiftlikteki hayvanlarla sohbet edebilirsin, ve  onları besleyebilirsin. Onlar benim en iyi hayvan dostlarım, ama birde kötü kalp karınca var. Derseniz ki bu karınca koskoca çiftlikteki hayvanları nasıl korkutuyor. Bir örnek vereyim: Geçen hafta atları besledim diye karınca onların yemeklerini aldı. İşte bu yüzden karıncanın adı kötü kalpli karınca. Her ne kadar emek harcasam da karıncayı iyi yapamadım. Bence karıncanın başka bir sorunu vardı. Bu sorunu çözmek için en yakın arkadaşım Berke’den yardım istedim. O da karıncanın bu şekil de davrandığını körünce çok şaşırdı, ama Berke’nin bir planı vardı. İlk onarak karıncayla konuşmaya çalıştık ama istemedi. Sonra onun evini bir az incelerken ailesiylekil  bir resmini gördük. Hemen bunu karıncaya sorduk oda üzülerek ‘O benim ailemim resmi. Onları geçen yıl kayboldular’ dedi üzgün bir sesle. Berke’yle sorduk peki neden başka hayvanların korkulu rüyası oldun dedik. Karınca ‘Ben mutsuz olduğum için herkesin de mutsuz olmasını istedim’ dedi Tam o sırada benim oturduğum evden 3 tane karınca poşetlerce yemekle geldi. Onlar karıncanın ailesiydi. Artık çiftlikteki en büyük partileri veren karınca ve ailesi olmuştu.