Son bir yılda yapay zeka hayatımızın büyük bir çoğunluğunda yer aldı ve bunun bir sebebi de teknolojiyi kullanamayanlar için bile teknolojiyi teknolojiye kullandırtan yapay zekanın herkesin ilgi radarına girmiş olması. Yapay zeka bir ses üzerinden oynama ve düzeltme yapmakla beraber bir insanın normal hayatta demediği şeyleri medyada demiş gibi göstermek için de kullanılıyor. Bu özellik onu ne kadar korkunç yapsa da artık teknolojiden kaçmak mümkün değil.
Yapay zeka kendisine de hükmediyor ayrıca, mesela biliyoruz ki güvenlik sistemlerine virüs girmesi, veri taban sistemlerinin bloke edilmesi gibi durumlar meydana gelebiliyor. Yapay zekayla birlikte artık bilgisayar korsanları bile olmadan bu sistemler bloke edilebilir. Ya yapay zeka bize hükmedecek ya da yapay zekaya hükmedenler bize hükmedecek, ve biraz düşünürsek anlıyoruz ki birinci dediğimin mümkünatı yok. Yani aslında yapay zekanın başındaki insanlar da art niyetli insanlar olabilir. Art niyetli olmaktan da öte bir amaç uğruna çalışıyor olabilirler, belki de tek güç onlardadır yalnız biz tabletimizde bir saniyede arama butonuna nasıl yemek yapılır sorusuna aldığımız cevabı görünce güç bizde zannediyoruzdur.
Tüketici olmayı benimsemek böyle bir şey işte, önümüze ne sunulsa her şey bizim için meydana geliyor sanıyoruz. Peki ya yapay zeka kendisinin veri tabanını tanıyamayacağı bir gerçeklik boyutuna ulaşabilir mi? Bunun için detektör uygulamaları olduğunu hatta ve hatta detektör uygulamalarının da analizini yapan uygulamalar olduğunu biliyoruz. Bir gün gerçek olmayan görüntüler yayımlansa hangimiz doğrunun ne olduğunu söyleyebilir ki? Yapay zeka geliştikçe insanların yüzü ve fiziksel özelliklerini daha da kopyalanabilir bir vaziyete geliyor. Önemli insanların seslerini yapay zekayla konuşturma eylemi şu an genel olarak gençler tarafından lakırtı niyetine yapılan bir şey. Yalnız biliyoruz ki yapay zeka siyasi bir şekilde kullanılabilir. Teknolojik güç kimdeyse diğerine kumpas kurabilir çünkü tüketici halk, ticari ürünün neden var olduğunu sorgulamıyor. Yanlış olan spekülasyonalara inanmaya meyilli olmak insanların suçu da değil. Sonuçta internet olmasa bilgiye ulaşmak zorlaşacak, en azından internetin varlığıyla sorgulayan insanlar gerçeği öğrenebiliyor. Ama düşünün ki internet dışındaki gerçeklik algımızın yok olduğunu, o zaman bir yalanın içine düşsek de devam mı edeceğiz? İşte bu yüzden kanımca insanların yapay zekadan daha üstün olduğu bir dünya modellemeliyiz.
Herkes yapay zekanın nasıl çalıştığını ya da onu diğer teknolojilerden ayıran özelliklerin ne olduğunu şeffaf bir şekilde bilirse belki de yapay zekanın hayatımıza soktuğu muammaları ortadan kaldırabiliriz. Mesela yapay zekayla oluşturulan ses kayıtlarına tanımlı dosyaların üzerinde yapay zekayla yapıldığına dair bir kanıt olan ve yeni bir kodla değiştirilemeyen bir işaretin varlığı gibi projeler ortaya atılabilir. Unutmamak lazım ki yapay zekayı insanlar yarattı ve teknolojinin ayrıştırıcı değil birleştirici özelliğini kullanmalıyız. Sonuçta günün birinde herkesin kimliği taklit edilip diplomatik ya da başka menfaatler için kullanılabilir. Yapay zekanın bu durum neticesinde küresel bir araç olup küresel etik yasalar barındırması kaçınılamaz bir gerekliliktir.